“Kayıkçı Keloğlan”Keloğlan keleş oğlan sevmesi beleş oğlanın masallarından yeni bir masalı daha sizlerle paylaşıyoruz.Bir vamış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngııır mıngır sallar iken, buzdan uzuuuun uzun yıllar önce, zamanın birinde, uzak diyarlarda bir ülke var
“Bir Rüzgar Nasıl Eser?” “Ve aşılayıcı olarak rüzgârları gönderdik…”Hicr Suresi, 22. ayetGözlerimize İnanamadık! Adam boyunda çıtaları vardı. Üzeri kasapların kıyma sardıkları o kalın yağlı kağıda benzeyen, fakat kırmızı renklisi ve daha incesi ile kaplıydı.Ben diyeyim on metre, siz deyin on beş metre kuyruk. Ama ne kuyruk! Geçip giderken, tiril
Nimete şükretmekDini Hikaye; Bir av esnasında hükümdar atından düştü. Öyle oldu ki, boyun kemikleri birbirine geçti, boynu fil boynu gibi bedenine battı. Öyle ki vücudunu çeviremeden başını döndüremez oldu. Bu duruma hiçbir hekim çare bulamadı. islami hikaye.Aradan günler geçti. Şehre başka illerden bir yabancı geldi. Bu adam hünerli bir hekimdi. Durum kendisine
VAKTİYLE AZERBAYCAN’IN Gence şehrine zalim ve ahlâksız bir şehzade hükmediyordu. Bir gün sarhoş olmuş, kafası tütsülü, elinde kocaman bir kadeh, şarkı söyleyerek mescide girdi.O sırada mescidin bir köşesinde, sözü sohbeti tatlı, temiz kalpli bir âlim, çevresinde toplanan cemaate vaaz etmekle meşguldü.İnsana böyle olmak yaraşır. İnsan ya âlim olmalı ya da âlimi di
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bir gün sahabelere şöyle anlatmıştır:Az Önce Cebrail yanımdan ayrıldı ve bana şöyle dedi:“Ya Muhammed, seni hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah’ın bir kulu vardı. Eni ile boyu otuzar dirsek olan ve dört tarafı, dört biner fersah genişliğinde bir denizin ortasında bütün bir adacığın tepesinde, beş