Günün birinde gerçek bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış. Gerçek bir prensesi bulmak için bütün dünyayı dolaşmış prens, ama her yerde karşısına olmadık sorunlar çıkmış, hepisinin prenseslikle uyuşmayan bir tarafları varmış.Büyük bir pişmalık içinde saraya tekrar dönmüş, öyle ya amacı gerçek bir prensesle evlenmekmiş.Bir gece olmadık bir fırtına kopmuş
Bir varmış bir yokmuş. Ülkenin birinde bir kral yaşarmış. Bu kralın on bir oğlu bir de kızı varmış. Bir gün kralın karısı ölmüş. Kral ve çocuklar Kraliçe’nin ölümüne son derece üzülmüşler.Gel zaman git zaman kral yeniden evlenmiş. Kralın yeni eşi kötü kalpli bir büyücüymüş. Çocukları da hiç mi hiç sevmiyormuş. Krala sürekli çocukların çok yaramaz olduğundan bahse
Bir zamanlar, Hintli bir din adamı tozlu bir yolda yürürken yerde parlayan bir taş gördü. Eğilip onu yerden aldı. Aydınlık bir yerde taşı incelediğinde parıltısına hayran kaldı. Bu taşın ne işe yaradığını bilmiyordu. Onu cebine koydu ve yoluna devam etti. Gide gide yolun kenarındaki bir zahire tüccarının dükkanına geldi. Karnı çok acıkmıştı. Cebindeki kırmızı taş
Çocuk HikayeleriKralın çok çirkin bir oğlu vardı. Fakat oğlan çok iyi kalpli bir çocuktu. Çocuk etrafındaki herkese yardım etmeye ve onları mutlu etmeye çalışıyordu. Bütün arkadaşları onu çok seviyorlardı. Babası bir gün kraliyet tacını oğluna bırakacağı için onu hayırlı bir kısmet ile evlendirmeye çalışıyordu.Çirkin prens bir gün çeşme başında çok güzel bir kız
“Kayıkçı Keloğlan”Keloğlan keleş oğlan sevmesi beleş oğlanın masallarından yeni bir masalı daha sizlerle paylaşıyoruz.Bir vamış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngııır mıngır sallar iken, buzdan uzuuuun uzun yıllar önce, zamanın birinde, uzak diyarlarda bir ülke var