Bir zamanlar Nijerya’da çok fakir bir adam yaşardı. Çok basit bir evde oturuyordu. Yaşadığı ev daire şeklinde yapılmış bir kulübe şeklindeydi. Böyle bir ev yapmak için 1 metre çapında bir daire çizip, 5 cm ara ile kazıklar çakılır, sonra da bu kazıkların arası kamış ve ağaç dalları ile örülürdü.Evin çatısına da hurma dalları ve kamıştan örülmüş bir hasır konurdu
“Korunmuş Tavan”“Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık.”Enbiya Sûresi, 30. ayetHikaye. Yaratıldığım gün, iki refakatçi melek, beni Güneş Sistemi’ndeki tüm gezegenleri rahatlıkla görebileceğim bir yere götürselerdi; götürselerdi ve:“Bak işte bunlar gezegen. Sen bu gezegenlerden birinde yaşayacaksın ama hangisinde yaşayacağına kendin karar vereceksin. Haydi bakalım s
“Bir Rüzgar Nasıl Eser?” “Ve aşılayıcı olarak rüzgârları gönderdik…”Hicr Suresi, 22. ayetGözlerimize İnanamadık! Adam boyunda çıtaları vardı. Üzeri kasapların kıyma sardıkları o kalın yağlı kağıda benzeyen, fakat kırmızı renklisi ve daha incesi ile kaplıydı.Ben diyeyim on metre, siz deyin on beş metre kuyruk. Ama ne kuyruk! Geçip giderken, tiril
Çocuk İle KurtYüksek bir kayanın üstünde duran çocuğun biri, aşağıdan bir kurdun geçmekte olduğunu görmüş. Başlamış onu aşağılamaya, onunla alay etmeye. Kurt durup şöyle bir bakmış. “Korkak!” demiş. “Beni kızdıracağını mı sanıyorsun? Beni aşağılayan sen değilsin, üstünde durduğun o yüksek kaya!”Çocuk İle AkrepÇocuğun biri, bir duvardaki çekirgeleri teker teker y
İki prens günün birinde serüven aramaya çıkmışlar. Başlarına öyle işler gelmiş ki, bir daha evlerine dönememişler. Dummling adındaki küçük oğlan yola çıkarak ağabeylerini aramış. Sonunda onları bulunca oğlanlar alaya başlamışlar: “Biz senden daha akıllı olduğumuz halde bir iş başaramadık. Sen bu budalalıkla dünyayı dolaşmak istiyorsun öyle mi?” demişl