Eski zamanda ihtiyar bir kadının sevgili bir kızı vardı. Bu kız, o kadar güzel o kadar güzeldi ki hiçbir yerde eşine rast gelen olamazdı.Kız, her zaman odasında oturarak nakış işlemekle vakit geçirirdi. Bir gün, akşam üzeri, pencereden içeri bir kuş girdi. Kızın sağ omzuna kondu, kulağına dedi ki:– Sultanım! Sen kırk gün, kırk gece bir cenaze bekleyeceksin
Bir zamanlar zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş.Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük evi kalmış. Açgözlü iki kardeş bu durumdan hiç hoşla
Hint Masalları: Zamanın birinde Hindistan’da Benares kentinde iki seyyar kuyumcu şehrin girişinde karşılaşırlar. Selamlaşma, hal hatır sorduktan sonra bir anlaşma yaparlar. Anlaşmaya göre; genç olan, önce şehrin batı kısmında gezip satış yapacaktır. Doğu kısmına daha sonra gidecektir. Doğu kısmına giden meslektaşı diğer bölgede satış yaptığı sürece onun bölges
Burnuma gelen mis gibi kokularla yataktan kalktım. Kokunun geldiği yere doğru gittim. Annem kahvaltı için yine harika çörekler pişiriyor olmalıydı. İlk önce gidip yüzümü yıkamalıyım diye düşündüm. Ayağıma dolanan pijamamın paçasını çektirerek giderken salona doğru bakındım. Burada da kimse yoktu. Kimse, yani annem. Sabahları evde o ve benden başka kimse olmaz. Ba
— SOS! SOS! Nokta, hat(çizgi), hat, hat, nokta nokta, nokta, hat. SOS! Tat, tââ… tat, tat, tââ… tat… SOS! Hat, hat, nokta, hat, nokta. SOS!Telsiz Unkapanı şilebinden geliyordu. En yakın liman başkanlığının telsizcisi, Unkapanı şilebine morsla sormuştu:— Ne var?Gelen cevap kısaydı:— Adalar Denizi, sıfır sıfır üç derece kuzey, sıfır sıfır bir dere