Bir zamanlar, Hintli bir din adamı tozlu bir yolda yürürken yerde parlayan bir taş gördü. Eğilip onu yerden aldı. Aydınlık bir yerde taşı incelediğinde parıltısına hayran kaldı. Bu taşın ne işe yaradığını bilmiyordu. Onu cebine koydu ve yoluna devam etti. Gide gide yolun kenarındaki bir zahire tüccarının dükkanına geldi. Karnı çok acıkmıştı. Cebindeki kırmızı taş
Çocuk MasallarıBir ülkede kralın ve vezirinin aynı anda birer oğlu olmuştu. Hükümdar bir erkek evlat sahibi olmanın sevinci ile büyük bir eğlence düzenledi, herkese altınlar dağıttı. Herkes kralın oğlunu konuşuyordu, vezirin oğlu tamamen unutulmuştu.Aradan zaman geçti. Kralın oğlu büyük bir ilgi ile büyütülüyor, şımartılıyor, bir dediği iki edilmiyordu. Çocuk bir
Nimete şükretmekDini Hikaye; Bir av esnasında hükümdar atından düştü. Öyle oldu ki, boyun kemikleri birbirine geçti, boynu fil boynu gibi bedenine battı. Öyle ki vücudunu çeviremeden başını döndüremez oldu. Bu duruma hiçbir hekim çare bulamadı. islami hikaye.Aradan günler geçti. Şehre başka illerden bir yabancı geldi. Bu adam hünerli bir hekimdi. Durum kendisine
Günün birinde bir hükümdarın oğlu attan düşmüş ve boyun kemikleri birbirine girmişti. Öyle ki, boynu, fil boynu gibi gövdesine batmıştı. Başını çevirebilmek için bütün gövdesini döndürüyordu. Çok canı yanıyor, acı çekiyordu.Ülkesinde bulunan tüm doktorlar onu tedavi etmek için çok uğraştılar ancak başarılı olmadılar. Yalnız komşu ülkede bulunan bir doktor, şehz
Şam Hükümdarlarından Melik Salih, kıyafet değiştirerek, her seher vakti kölesi ile şehre çıkar, çevreyi dolaşırdı. Arap geleneklerine uygun olarak, yüzünün yarısını örterek çarşı ve mahalleleri gezer, muhtaç kimseleri tespite çalışır, onlara hazinesinden yardımda bulunurdu. Merhamet sahibi, fakir dostu bir adamdı.Yine kölesiyle dolaşmaya çıktıkları bir gece, iki