Hikayede anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ilebirlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar:“İçeri gir ve ne istersen al, ama en mühim olanı unutma! Ayrıca:Sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate al… Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en mühim şeyi unutma…”
Dağlarda gezen bir bilge kadın, nehirde değerli bir taş bulmuş.Ertesi gün kendisi gibi bir seyyahla karşılaşmış. Ama seyyahın karnı açmış.Bilge kadın torbasını çıkarmış ve yemeğini onunla paylaşmış. Aç seyyah, bilge kadının torbasındaki değerli taşı görmüş ve taşı çok beğendiğini söyleyip onu kendisine vermesini istemiş. Bilge kadın hiç tereddüt etmeden taşı ona
Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş.Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.Buzağı bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla day
Küçük bir şehirde orta halli bir aile vardı. Evin hanımı ibadetlerini yapmakta, kocasına yalvarmakta ve onun ibadet etmesi için her gün Allah’a dua etmektedir. Fakat kocası bunu reddediyordu. Söylediğine göre böyle uğraşlar için hiç vakti yoktu. Bunlar ancak ileri yaşlarda, para kazanmanın ve harcamanın artık giderek azaldığı ve bol bol boş zamanın olacağı
Bir sabah, toplantı yapılan büyük alanda otururken bir karga uçarak geldi ve önümüzdeki betonun üzerine kondu. Biz topluluk halinde oturduğumuz müddetçe o da orada oturdu, birçok diğer kargalar gelip gittikleri halde o oradan ayrılmadı. Uçmak istediğini, ama kanatlarında gerekli gücü bulamadığını düşünebilirdiniz.Bir müddet sonra, yüksek sesle “Gak” diye gakladı.