Hep eli yüreğinde, o günün gelip çatmasından korkardı anam.Biri ablasının, öteki kaynının oğlu olunca baş eğmek, susmak ve ağlamak kalıyordu ona. İlk karşılaştıklarında, vuruşturulan çiğ yumurtalar gibi en az birinin kırılıp yere saçılacağını, ötekinin de iflah olmayıp hapis damlarında çürüyeceğini söylerdi.Uykudan uyanır uyanmaz, amcamların mayıs kokan sıcacık a
70′ine merdiven dayamış yaşlı baba ile onu ziyarete gelen 40’lı yaşlarda ve saygın bir işi olan oğlu salonda oturuyorlardı. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oğlu susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti. O anda üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu.Yaşlı baba kargaya gülümserek biraz baktık
Memduh Şevket EsendalMemduh Şevket Esendal, Türk hikâyeciliğinde çığır açan, Modern Türk öykücülüğünün mihenk taşlarından biri olan sanatçımızdır. Her zaman umutlu olan sanatçının roman ve hikâye türlerinde pek çok eserleri vardır. Topluma ayna tutan, Türk edebiyatında Çehov tarzı öykünün ilk temsilcisidir. Okuyacağınız “Pazarlık” adlı hikâyesinde, g
“Felsefi Görüşün Sersefil Görüş Olduğunu Savunan Bir Vatandaşın Yargılanması…”Güzel Bir Hikaye, Geçmiş zamanın bir yerinde bir ülkede, kurulmuş mahkeme soylu hakimler, seçilmiş savcılar, avukatlar ve soytarılar ve seyirciler. Hâkim gelince herkes ayağa kalkar, sanık kalkmaz. Sorulur;-Neden ayağa kalkmadınız?-Beni suçsuz yere yargılayan sizlere, nasıl
Teğmen karısı olan annem Klavdiya Arhipovna 1870 yılının nisan başlarında dayım müsteşar İvan Arhipoviç’ten bir mektup aldı. Petersburg’dan gönderilen mektupta şunlar yazılıydı:«Sevgili kardeşçiğim, karaciğer hastalığım yaz mevsimlerini yurt dışında geçirmemi gerektiriyor. Ancak bu yaz Marienbad’a gidecek param kalmadığından birkaç ay köyünüz Ko