Ünlü sanat merkezlerinden birini gezen bir çocuk duvarda çok güzel bir tablo gördü. Belli ki oldukça pahalı idi. Çocuk, tabloyu abisine doğum günü hediyesi olarak almak istedi. Bir iş buldu ve çalışmaya başladı. Aylar sonra biriktirdiği tüm parayla o galeriye gitti. Şanslı idi, çünkü tablo hala satılmamıştı. İçeri girerek ressamı buldu. “Abimin doğum günü için bu
Günün birinde bir avcı, avlanmak için ormanın derinliklerine gitti. Karşısına aniden bir kaplan çıktı ve onu kovalamaya başladı. Avcı da koşarak kaçmaya başladı ve hemen yakındaki bir ağaca tırmandı. Fakat bu sırada ağacın üst dallarında bir ayının olduğunu fark etti. Yukarıya doğru tırmansa ayı var, aşağıya inse kaplan onu yiyecek. Avcı korkudan olduğu yerde don
Bir gün Padişah, vezire sorar;– Vezir İstanbul’da evliya var mı?– Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç!– Öyleyse bir kaç tanesini ziyaret edelim.– Sultanım, arzu ederseniz tebdil- i kıyafet ile şehri dolaşalım.Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar. Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşçı dükkanına gi
Günün birinde adamın biri tarlasında çaşırken çok güzel bir mermer heykel buldu. Güzel olan her şeyi seven ve heykeli satın almak isteyen bir koleksiyoncu buldu ve heykeli ona götürdü. Koleksiyoncu heykel için yüksek mebla bir ücret ödedi. Adam elinde parası eve giderken düşündü ve kendi kendine şöyle dedi:“Bu para ne hayatlara değer! Bir insan bu kadar çok paray
Tabloyu inceleyen bir sanat eleştirmeni ressama;“Güzel bir tablo doğrusu, ama anlamını bir türlü kavrayamadım” dedi.“Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Ona kapı kolu çizmeyi unutmuşsunuz da…”Ressam gülümsedi.“Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki” dedi ve tablosunun anlamını açıkladı.“Bu kapı insanın, kalbini sim