Cehennemin AnahtarıCehennemin Anahtarı: İsa Peygamber zamanında, ömrünü günahlarla mahveden; cahil, korkusuz ve merhametsiz bir adam yaşardı. Günah batağına o kadar batmış ki kendisinden şeytan bile utanırdı. Günlerini hep boş yere geçirir, insanlara rahat yüzü göstermezdi. Başında kibir çok, fakat akıl yoktu. Karnı haram lokmalarla doluydu. Eteği eğriliklere bul
Büyük kavgaların yarısını, lüzumsuz kırgınlıkların tamamını, başıbozuk yorumların üçte ikisini, kalp kıran atışmaların tamamına yakınını, mutsuz evliliklerin pek çoğunu; hülasa anlaşmazlık noktalarımızın neredeyse hepsini tek kalemde, hem de tebessümle halletmenin çok basit ve güzel bir yolundan haber vereyim mi size?İnsaf ve halden anlamak!Meseleleri ve insanlar
VAKTİYLE AZERBAYCAN’IN Gence şehrine zalim ve ahlâksız bir şehzade hükmediyordu. Bir gün sarhoş olmuş, kafası tütsülü, elinde kocaman bir kadeh, şarkı söyleyerek mescide girdi.O sırada mescidin bir köşesinde, sözü sohbeti tatlı, temiz kalpli bir âlim, çevresinde toplanan cemaate vaaz etmekle meşguldü.İnsana böyle olmak yaraşır. İnsan ya âlim olmalı ya da âlimi di
Günün birinde bir hükümdarın oğlu attan düşmüş ve boyun kemikleri birbirine girmişti. Öyle ki, boynu, fil boynu gibi gövdesine batmıştı. Başını çevirebilmek için bütün gövdesini döndürüyordu. Çok canı yanıyor, acı çekiyordu.Ülkesinde bulunan tüm doktorlar onu tedavi etmek için çok uğraştılar ancak başarılı olmadılar. Yalnız komşu ülkede bulunan bir doktor, şehz
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bir gün sahabelere şöyle anlatmıştır:Az Önce Cebrail yanımdan ayrıldı ve bana şöyle dedi:“Ya Muhammed, seni hak Peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Allah’ın bir kulu vardı. Eni ile boyu otuzar dirsek olan ve dört tarafı, dört biner fersah genişliğinde bir denizin ortasında bütün bir adacığın tepesinde, beş