Bir gün İbrahim Aleyhisselam, ölüm meleğine;– Ey ölüm meleği, ölüm vakti gelen insanların bir kısmı doğuda, bir kısmı batıda olsa yahut kuzeyde ve güneyde aynı anda zelzele olup ölseler yahut da dünyanın çeşitli yerlerinde savaş olsa, aynı anda binlerce, milyonlarca insan ölse, aynı anda bunların hepsinin ruhlarını nasıl alıyorsun?Ölüm meleği ise İbrahim Al
Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allâh onu bilir.” (Âl-i İmran, 92)Zamanın birinde bir şehirde Kalaycı Dede lakaplı alim bir zat yaşarmış. Şehrin arif şahsiyeti ve akıl hocası, bilge biriymiş. Adından da anlaşılacağı üzere kalaycılıkla uğraşır, yalnızca günlük ihtiyacını karşıla
“Allah, kulunu arkadaşları arasında imtiyazlı durumda görmekten hoşlanmaz.”Bir sefer sırasında Peygamber Efendimiz (sav) sahabîlerinden bir koyun kesip pişirmelerini istedi. Ashabdan birisi öne çıktı ve şöyle dedi:“Ya Resulallah, o koyunu kesmek benim üzerime olsun” dedi.Sonra bir başkası söze katıldı:“Ya Resulallah, pişirmesi de benim üzerime olsun”Başka b
Ebû Hüreyre (Ra)’ın rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber -sallallâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şöyle buyurduğu nakledilmektedir:“İsrâiloğulları arasında, biri ala tenli (abraş), biri kel, biri de kör, üç kişi vardı. Allah Teâlâ onları denemek istedi ve kendilerine bir melek gönderdi.Melek, ala tenliye gelerek:«-En çok istediğin şey
Adamın biri, Harem-i Şerif’in âbidlerinden birine her akşam iki tabak yemek getiriyormuş. O da iftarını açıyor ve ertesi günde oruç tutuyormuş. Bu muhterem âbid Rabbine ibadet etmekten başka hiçbir işle meşgul olmuyormuş. Bir gün nefsi ona:– Rızkın, azığın hususunda şu yaratılmış, ölümüyle itimat eder, güvenir oldun. Bununla beraber bütün mahlûkata rızık v