Bir avcı günün birinde bir antilop geyiği vurdu. Oturup kendine ziyafet çekiyordu. Tam o sırada, bir monguz ona bir parça geyik eti verilmesini istedi. Avcı aç hayvana iri bir parça et verdi. Monguz, ayrılıp giderken avcıya teşekkür ederek şöyle dedi;“Bir gün benim de sana bir iyiliğim dokunabilir.”Avcı nehre doğru giderken bir timsah gördü. Timsah ile avcı selam
‘EGER’ degil, ‘CUNKU’ degil, ‘RAGMEN’ sevin..Masumi Toyotome diye bir Japon yazmış bu yazıyı. “Dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir diye başlıyor. Ama sevgi nedir?, nerede bulunur?, biliyor muyuz?” diye soruyor. Sonra anlatmaya başlıyor… Sevgi üç türlüdür.Birincinin adı ‘Eğer’ türü sevgi. Be
Adamın biri tenha bir mahallede giderken karşısına bir soyguncu çıkar. Soyguncu silahı dayar ve adamın yanındaki bütün paraları alır.Soyulan adam, hırsıza şunu söyler;“Bu şapkama da bir kurşun sıkarsanız beni rezil olmaktan kurtarırsınız. Böyle yapmakla benim korkmakta haklı olduğumu ispatlamama yardım etmiş olursunuz.”Sonra paltosunu çıkardı. Paltosuna da kurşun
Anton Çehov’dan: Karımla evin salonuna girdik. İçerisi küf kokuyordu. Işığı yaktığımız zaman tam yüz yıldır aydınlık yüzü görmemiş irili ufaklı binlerce sıçan dört bir yana kaçıştı. Arkamızdan kapıyı kapatmamızla birlikte bir rüzgar savruldu, köşelerde yığılı kâğıtlardan hışır hışır sesler geldi. Işığın aydınlattığı bu kağıtlar arasında eski günlerden kalma
Japon Halk Hikayelerinden; Eskiden Kyoto yakınlarında Atogoyama diye bilinen bir dağda, büğe bir rahip yaşardı. Bu rahip, tüm yaşamını tamamen ibadet etmeye ve sutra[1] okumaya adamıştı.Rahibin yaşadığı tapınak, köyden oldukça uzaktaydı. Tapınak, oldukça elverişsiz bir yerde olduğundan; başkalarının yardımı olmaksızın tapınakta yaşamak imkansızdı. Bu yüzden; birk