Korku Hikayesi Oku; Ilık bir gece, yavaş yavaş her yeri sarıyordu. Kadınlar, köşkün salonunda kalmışlardı. Bahçe sandalyelerinde, doğru veya ata biner gibi oturan erkekler, kapının önünde, fincan ve küçük kadehlerle dolu, yuvarlak bir masanın çevresinde halka olmuşlar, sigara içiyorlardı. Sigaraları, dakikadan dakikaya koyulaşan karanlığın içinde göz gibi parlıyo
Evveli bir varmış bir yokmuş bir derviş ile bir kocakarı varmış. Derviş her gün kocakarının evine gelir: “Koca nine! Herkes eder, kendi kendine eder, yine kendi kendine eder” der dururmuş. Kocakarı bu dervişten bıkmış usanmış. “Usandım şu dervişten! Bir kurtulsam!.” dermiş. Günlerden bir gün bir katmer yapmış. İçine ağu koymuş:“Şunu şu derviş müsveddesine yedirey
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Kara Böcü (böcek) varmış. Bu böcü, aklına nerden esmişse esmiş, evlenmeye karar vermiş ve er aramaya çıkmış. Uzun süre gezmiş, dolaşmış, nihayet karşısına bir tilki çıkmış. Kara Böcü’nün yanına varmış ve sormuş: “Merhaba Kara Böcü. Nereye gidiyorsun böyle kendi başına?”Bizim Kara Böcü’nün buna f
Çok eski yıllarda Bağdat’tan göç etmiş bir bey varmış. Şehir şehir dolaşırmış. Macera meraklısı, kahraman, nükteci ve zekâ oyunları yapmaktan hoşlanırmış. Gel zaman git zaman Türkiye’ye yerleşmiş. Aşiret kurmuş, boylar yetiştirmiş, nesiller üretmiş. Ege kıyılarında yıllarca hüküm sürmüş. Bu beyin torunlarından Ali Şah, dedelerinin buyruğunu aynen yaşatan, kahrama
Bir varmış bir yokmuş, bir padişahın bir tek kızı varmış. Bu kız her gün has bahçenin içinden akan bir derenin kıyısına oturur serinlermiş. Günlerden bir gün yine bu derenin kıyısında serinlerken, kolundaki bileziğini çıkarıp bir taşın üstüne koymuş, derede ellerini yıkarken kırk bir tane beyaz güvercin gelip yeşil çimenlerin üzerine konmuşlar. Bunlardan kırkı bi