Yaşı çok genç olmasına rağmen, ölümden sonrasını, cennet ve cehennemi çok merak ediyordu. Bu şiddetli merakın sonucu mudur bilinmez, bir gün rüyasında öldüğünü gördü. Bir melek kendisini alıp öteki dünyaya kanat çırptı.“Şimdi,” dedi melek, “hayatın boyunca görmek istediğin yerleri göstereceğim sana.” Genç, gördükleri karşısında hayretler i
Oldum olası kendisine güvenen ve bununla gurur duyan birisiydi o. Çoğu kişiye göre başarılıydı da Etrafındakilere başarısının sırrını hep şöyle açıklardı. “Kontrol! Anahtar kelime bu. Kontrolü hiçbir vakit elden bırakmayacaksın. Aklını kullanacaksın. Adımlarını yere sağlam basacaksın. O zaman başaramayacağın şey kalmaz ” Kontrole verdiği bu önem yüzün
Bayram HikayesiYağmurlanırım bayram sabahlarıElimde değil.Ben, ilk okulu İzmit’te bitirdim. Okulumu çok seviyordum. Bana, bu sevgiyi kazandıran öğretmenimi daha çok seviyor ve saygı duyuyordum. Ruhu da yüzü gibi güzel insandı. Onun, bizim için sevinmesi, bizim için üzülmesi hâlâ, gözlerimin önünde, aynı canlılığını koruyor.Dördüncü sınıftaydık. Öğretmenimiz
Bir minik çocuk annesi nakış işlerken dizlerinin dibinde oturup onu seyretmeyi çok severdi Bir keresinde, aşağıdan annesine doğru bakıp sordu: “Anneciğim, ne yapıyorsun?” Annesi şefkatle cevap verdi “Nakış işliyorum, yavrum Bu kasnağa gerili kumaşın üzerinde güzel desenler işlemeye çalışıyorum.”“Ama yaptığın şey hiç öyle güzel görün
Bir çocuk bir gün çok değerli bir vazoyla oynuyordu. Elini vazonun içine soktu, ama çıkaramadı. Annesi her şeyi denediyse de, çocuğun elini vazodan bir türlü çıkaramadı. Sonunda vazoyu kırmaya karar verdi. Anne son çare olarak oğluna şöyle dedi:“Oğlum elini aç ve parmaklarını ileriye doğru uzat. Bak böyle. Sonra da elini çek.” Fakat çocuk atıldı:̶