Adamın biri, Harem-i Şerif’in âbidlerinden birine her akşam iki tabak yemek getiriyormuş. O da iftarını açıyor ve ertesi günde oruç tutuyormuş. Bu muhterem âbid Rabbine ibadet etmekten başka hiçbir işle meşgul olmuyormuş. Bir gün nefsi ona:– Rızkın, azığın hususunda şu yaratılmış, ölümüyle itimat eder, güvenir oldun. Bununla beraber bütün mahlûkata rızık v
Vaktiyle, din yolunda gayreti kendisine görev edinmiş bir adam vardı. O adam, bir gece sabaha kadar namazdan başka bir şeyle meşgul olmamak niyetiyle mescide gitmişti.Fakat gece olup etraf kararınca bir ses duydu. Namaz kılan adam, kemal sahibi birinin mescide geldiğini sandı. İçinden;”Böyle bir insan mescide ancak ibadet etmek için gelir. İyi oldu. Böylece
Günün birinde Nemrut, İbrahim Aleyhisselamı ateşe atmaya karar verir. O kadar büyük bir ateş yakar ki bu sefer kendisi ateşe yaklaşamaz. O sırada Bir mübarek zat, görmüş ki bir karınca ağzına su alıyor, uzaktan getiriyor ateşi söndürmeye çalışıyor. Fakat yaklaşamıyor, yakın bir yere bırakıyor. Evliya zat karıncaya sormuş:Ey karınca sen ne yapıyorsun?Karınca da,
Rüyada çeşitli hikmetler vardır. Kimisi için bir müjde, kimisi için bir ikazdır. Kur’an-ı kerimde rüya ve tabiri ile ilgili bilgi vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:Güzel rüya müjdedir. [İbni Cerir]Salih rüya rahmani, karışık rüya şeytanidir. [Buhari]En doğru rüya seher vakti görülendir. [Beyheki]Kıyamet yaklaştığında, Müslümanın rüyası ekseriya yalan
Yaşlı bir derviş yol kenarında oturmuş, gözleri kapalı bir halde derinden derine tefekkür ediyordu. Aniden, yoldan geçen bir savaşçının sert ve küstah sesiyle tefekkürü kesildi:“Yaşlı adam! Bana cennet ve cehennemi öğret!”Derviş başlangıçta duymamış gibi davrandı ve hiçbir cevap vermedi. Fakat sonra yavaş yavaş gözlerini açtı. Dudaklarının kenarlarınd