Zengin bir tüccar kutsal bir mekâna ziyarete gidiyordu. Bir hırsız da kendisini takip ediyor ve cüzdanını çalmak istiyordu. Adama aynı yere gitmekte olan bir kişi olduğunu söylemiş ve numara yaparak onunla yakınlaşmıştı.Geceyi geçirmek üzere bir handa kalacaklardı. Herkes derin bir uykuya dalınca hırsız ayağa kalktı ve zengin tüccarın çantasını her yerde aradı. H
Bir seyyar satıcı başının üzerindeki sepete boş şişeler doldurmuş, pazarın içinde dolaşıyordu. Şişelerin hepsini satarak 10 lira kazanmayı umut ediyordu. Hesaplarına göre 10 gün sonra 100 lira biriktirmiş olacaktı. Bu parayı sermaye olarak kullanarak daha başka kârlı işlere girmeyi planlıyordu.Birkaç ay içinde 1.000 lira kazanmayı ve kendisine çok güzel bahçesi o
“Sinekler Olmasa”On yaşındayken şöyle diyordu:— Ah bir çantam olsa… Ah, benim de öbür çocuklar gibi kitaplarım, oyuncaklarım olsa!.. Benim de romanlarım olsa… Bak görsünler o zaman, nasıl çalışırım. Hiçbişeyim yok. Böyle nasıl çalışayım ben?..* * * Hikaye, öyküOnüç yaşına gelince, öbür çocuklar gibi kitapları, defterleri, çantası, oyuncakl
Soyu sopu temiz, dürüst ve akıllı bir genç, bindiği gemiyle Anadolu’nun şirin bir kasabasına gelmişti. Oradaki mü’minler, onun faziletli, akıl ve anlayış sahibi, temiz bir delikanlı olduğunu anlayıp kendisini misafir etmek istediler. Eşyalarını alarak onu temiz bir dergâha götürdüler.Delikanlı orada yedi içti, itibar gördü. Misafirlik süresi bittikten sonra, şeyh
“Eceli Gelen Yaşamaz”Dini Hikaye: Erdebil Şehrinde demir pençeli, vurduğunu deviren, güçlü kuvvetli bir genç vardı. Yayını öyle kurardı ki, onları sapan demirinden bile geçirirdi. Bir gün onunla savaşmak üzere, şehre keçe pelerinli bir delikanlı geldi. O da bileğine güçlü, cengâver birisiydi. Kavgadaki ustalığı gözlerinden okunuyordu. Fakat, yanında y