Bir varmış bir yokmuş, uzun zamanlar önce zengin bir tüccarın üç kızı varmış. Tüccar kızlarını çok severmiş. Bir gün yolculuğa çıkmaya hazırlanırken kızlarına:– Sevgili kızlarım, gittiğim yerlerden size ne getireyim? diye sormuş.Büyük kızı inci bir kolye istemiş, ortanca kızı altın bir yüzük istemiş. Küçük kızı ise sadece bir gül istemiş. Bunun üzerine babası küç
Masal; Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde; develer top oynarken eski hamam içinde… Babamın dokuz arısı vardı, dünyalar başına dardı. Sayar alırdı içeri, sayar çıkarırdı dışarı… Ben de göz kulak olurdum az çok.Bir gün baktım ki biri yok! Gayrı unuttum gazı tuzu; çıkardım kümesten çil horozu; boynuna geçirdim başlığı, ne kayalığı düşündüm ne taşlığ
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bundan yıllar yıllar önce zamanın birinde, bir padişahın güzel bir kızı varmış. Günlerden bir gün, zengin bir adamın oğlu padişahın güzel kızını istemiş. Her iki taraf iyice görüşüp konuştuktan sonra, padişah, zengin adamın oğlunu damatlığa kabul etmiş.Aradan biraz zaman geçtikten sonra kırk gün, kırk gece düğün yapmışlar
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, zamanın birinde çok uzak diyarlarda hiç çocuğu olmayan bir kadın varmış.Çocuğu çok sevdiğinden kendisini avutmak için bir tahta parçası üzerine kömürle kaş göz yapmış, bunu bezlere sarmış, salıncağa koyarak sallamaya başlamış.Artık her gün salıncağın başında oturuyor, oradan hiç ayrılmıyormuş. Ko
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Bağdat ülkesinin son derecede zengin bir padişahı varmış.Padişahın hazinesinde o kadar çok altın, elmas, pırlanta, zümrüt doluymuş ki, saymakla bitirilemez, hesabını kendisi bile bilmezmiş.Bağdat hazinesinin zenginliği her tarafa yayılmış, dillere destan olmuş. O kadar ki, Mısır’ı, Bağdat’ı, bü