Ayakkabıcı, o gün gelen malları vitrine koyarken, sokaktaki bir çocuk, onu büyük bir dikkatle izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkân için yeterliydi.Ayakkabıcı, bir çift ayakkabıyı, en görünür yere yerleştirirken, küçük çocuk vitrine iyice yanaştı. Fakat bir koltuk değ
Yaşlı adamın hastalığına çare bulunamayınca, kendisine evliya denilen birinin adresini vermişler. Söylenenlere göre en ağır hastalar o zatın duasıyla iyileşebiliyormuş.İhtiyar adam verilen adresi çaresizlik içinde cebine atıp doktorun yanından ayrıldığında, sokağın köşesinde simit satan 6-7 yaşlarındaki bir çocuğa rastladı. Çocuk son derece masum gözlerle kendis
Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler.Tek yaşam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi.Küçük oğlan aynı hastalıktan mucizevi şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu.Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu.Küçük çocuk bir an duraksadı. So
Türkiye Beyin Yılı Nöroloji Öyküleri’nden Alınmış Gerçek Bir ÖyküdürHayatta en çok istediğim şey gerçek oluyordu. Ölüyordum! Evet, ölüyordum. Karanlık yollarda yürürken bir daha bu yollardan geçer miyim diye düşünmeye başlamıştım bile. Oysaki daha dün gece bu yoldan geçerken yine lanet okumuştum: “Aynı, lanet, karanlık ve benim gibi yapayalnız sokaklar̶
Küçük kız, kendini bildiği günden beri annesinden büyük bir şefkat görmüş ve ondan duyduğu sözlerle, pamuk prensesten daha güzel olduğuna inanmıştı.Ona göre, nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik yavrusuydu her zaman. Ama ilk okula başlayınca işler değişti. Arkadaşları, onun hiç de güzel olmadığını, hatta çirkin bile sayıldığını söylemekteydi.Küçük kız, ilk ön