Çok eski yıllarda Bağdat’tan göç etmiş bir bey varmış. Şehir şehir dolaşırmış. Macera meraklısı, kahraman, nükteci ve zekâ oyunları yapmaktan hoşlanırmış. Gel zaman git zaman Türkiye’ye yerleşmiş. Aşiret kurmuş, boylar yetiştirmiş, nesiller üretmiş. Ege kıyılarında yıllarca hüküm sürmüş. Bu beyin torunlarından Ali Şah, dedelerinin buyruğunu aynen yaşatan, kahrama
Bir varmış bir yokmuş, bir padişahın bir tek kızı varmış. Bu kız her gün has bahçenin içinden akan bir derenin kıyısına oturur serinlermiş. Günlerden bir gün yine bu derenin kıyısında serinlerken, kolundaki bileziğini çıkarıp bir taşın üstüne koymuş, derede ellerini yıkarken kırk bir tane beyaz güvercin gelip yeşil çimenlerin üzerine konmuşlar. Bunlardan kırkı bi
Memduh Şevket EsendalMemduh Şevket Esendal, Türk hikâyeciliğinde çığır açan, Modern Türk öykücülüğünün mihenk taşlarından biri olan sanatçımızdır. Her zaman umutlu olan sanatçının roman ve hikâye türlerinde pek çok eserleri vardır. Topluma ayna tutan, Türk edebiyatında Çehov tarzı öykünün ilk temsilcisidir. Okuyacağınız “Pazarlık” adlı hikâyesinde, g
Akşam evde kalmaya kesinlikle karar verilerek sırta ropdöşambr geçirilir, yemeğin ardından aydınlık masada oturularak bitiminde adet olduğu üzere kalkıp yatmaya gidilen bir iş ya da bir oyunla vakit geçirilir, dışarıda ise evde kalmayı pek doğal gösteren sevimsiz bir hava egemenliğini sürdürür, artık sokağa çıkmanın herkesi şaşırtacağı kadar uzun süre masa başınd
“Felsefi Görüşün Sersefil Görüş Olduğunu Savunan Bir Vatandaşın Yargılanması…”Güzel Bir Hikaye, Geçmiş zamanın bir yerinde bir ülkede, kurulmuş mahkeme soylu hakimler, seçilmiş savcılar, avukatlar ve soytarılar ve seyirciler. Hâkim gelince herkes ayağa kalkar, sanık kalkmaz. Sorulur;-Neden ayağa kalkmadınız?-Beni suçsuz yere yargılayan sizlere, nasıl