Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde çok uzaklarda büyük bir şehirde iki küçük çocuk yaşarmış. Bu çocuklar çok iyi arkadaşmış. Birbirlerini kardeş gibi severlermiş. Oğlanın adı Kay, kızın adı Gerdaymış. Sürekli birlikte oynar, hiç ayrılmazlarmış. Gerda’nın bir de büyükannesi varmış. Büyük annesi çok sayıda masal bilir, sırası geldikçe çocuklara anlatırmış. Bir
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken; ülkenin birinde bir köy varmış. Bu köyün halkı mutluluk içinde yaşarmış.Günlerden bir gün köyün bütün evlerine fareler dolmuş. Binlerce fare köyün sokaklarında, evlerde dolaşıyorlarmış. Yatak odasına gitseler, m
Bir varmış, bir yokmuş bundan çook eski bir zamanlardan birinde küçük bir kasabada Geppetto adında ihtiyar bir oyuncakcı yaşarmış. Yaptığı tahtadan oyuncakları satarak geçimini sağlarmış. İhtiyar oyuncakçının hayatta üzüldüğü tek şey bir çocuğunun olmamasıymış. Bir çocuğunun olması için neler vermezmiş ki. Bir gün yeni bir oyuncak yapmak için ormana gidip kütük a
Çocuk Hikayeleri Bir kralın üç oğlu vardı. Kral hepsini de çok seviyordu. Fakat çocuklar babalarının hangisini daha çok sevdiğini öğrenmek istediler. Babalarına giderek sordular, “Baba sen hangimizi en çok seviyorsun?”Babaları şöyle yanıtladı, ”Ben en çok sevdiğim oğluma mavi bir taş hediye edeceğim. Fakat mavi taşı elinde bulunduran diğerlerine göstermesin. Anca
İslamiyet öncesinde kullanılan destan anlayışından modern hikâyeye geçişi sağlayan ilk örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.– Bu ürünler sözlü (anonim) olarak halk arasında yaşamış ve dilden dile aktarılarak sonraki nesillere bırakılmışlardır.– İçerisinde olağanüstü olaylar olsa da çoğu zaman gerçeğe yakın olayların ele alındığı halk hikâyelerinde aş