Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Bağdat ülkesinin son derecede zengin bir padişahı varmış.Padişahın hazinesinde o kadar çok altın, elmas, pırlanta, zümrüt doluymuş ki, saymakla bitirilemez, hesabını kendisi bile bilmezmiş.Bağdat hazinesinin zenginliği her tarafa yayılmış, dillere destan olmuş. O kadar ki, Mısır’ı, Bağdat’ı, bü
Zamanın birinde çok zengin bir adam varmış. Bu adamın iki oğlu ile bir de çok iyi, namuslu, akıllı bir karısı varmış. Bir gün bu adam rüyasında aksakallı bir adam görmüş. Aksakallı ihtiyar adam zengin ve mutlu adama demiş ki:”Mehmet Ağa, sana üç bela gelecek gençlikte mi gelsin ihtiyarlıkta mı?”Bir gece görmüş adam umursamamış. Ertesi gece rüyasında yine aynı ada
Bundan çok çok önce büyük bir ülkenin çok güçlü bir padişahı varmış. Bu padişahın bir türlü oğlan çocuğu olmazmış.Bu duruma çok üzülen padişah mutlaka bir oğlan çocuk babası olmak istiyormuş. Ne yapsın? Tekrar evlenmekten başka çare yok… Son defa olmak üzere başka bir kızla evlenmiş. Çok geçmeden karısı gebe kalmış. O zaman padişah karısına şunları söylemiş
Türk Dili ve Kompozisyon Dersi Kitap Özet FormuKitabın Adı: Beyaz KaleKitabın Yazarı: Orhan PamukBasım Yılı: 1999Yayın Evi: İletişim YayıneviKitabın Konusu Kitapta 17.yy’da Türkler tarafından esir edilen astronomi, matematik ve tıptan anlayan Venedikli bir bilim adamının başıdan geçen olaylar hikaye edilmiştir.Kitabın ÖzetiVenedik’ten Napoli’ye doğru ilerle
RefakatçiSaat 05:30 günün ilk ışıkları etrafa yayılıyor. Yumuşak bir ses “Günaydın.Nasılız bakalım bu sabah…” diyerek hasta odasına girer. “Günaydın hemşire hanım iyiyim. ” “Tansiyonumuzu ölçelim. Hııı… Çok iyi… şimdi termometreyi veriniz. Bakalım ateşimiz kaçmış. Ver bakalım kolunu , O güzel damarlarından da kan al