Epiktetos, Milattan sonra 55 yılında Frigya’da, şimdiki Pamukkale yakınlarında doğduğu rivayet edilen bir Yunan filozofudur. Çocukken Roma’da İmparator Neron’un azatlısı Epaphroditos’a satılmış bir köle idi. Asıl adı bilinmediği için Yunanca “satın alınmış adam -köle – uşak” anlamına gelen “Epiktetos” olarak adlandırılmıştır.Epiktetos’un efendisi çok kaba b
Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş. ” arkadaşların ile tartışıp kavga ettiğin zaman her sefer bu tahta perdeye bir çivi çak” demiş. Genç, birinci (ilk) günde tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendine kontrol etmeye çalışmış ve geçen her gün daha az çivi çakmış.Nihayet bir gün gelmiş
Bundan uzun uzun yıllar önce bir beldede Allah dostu bir zat yaşarmış. Bu zatı herkes çok sever ve sayarmış. Yaşı da oldukça fazla olan bu zatın Cami’den eve evden Cami’ye öyle bir yaşamı varmış. Bir de beslediği ve çok sevdiği üç tane koyunu varmış.Mahallede yaşayan birde ayyaş bir adam varmış. Bu adam içki içermiş, kimsede buna korkusundan bişey di
Aliya Hubaniç ve ben taşlı bir yoldan Rotimlye’den Buna’ya gidiyoruz. O, eşeğine iki çuval buğday yüklemiş, değirmene götürüyor. Geceyi değirmende geçirecek, sabahın erken saatlerinde de Rotimlye’ye geri dönecek. Yolculuk oraya kadar iki saat sürüyor, iki de geri, etti dört saat. Yaptığı bu iş karşılığında da topu topu 15 dinar para alacak. Bu kazançt
Madho isimli bir Hintli süte su katması ile ünlenmişti. Bütün süt sattığı insanlar da Yaşam Tanrısına şikayet ettiler. Yaşam Tanrısı bir gün, karşısına bir ermiş kılığında çıktı.Neden süte su kattığını sordu. O da geçim zorluğu içinde olduğunu, yeterli süt bulamadığını söyledi. Ermiş ona bir dileği olup olmadığını sordu. O da iki büyük güğüm dolusu süt istedi.Hem