Okul müdürümüz, öğretmenler günü münasebetiyle bir konuşma yapmamı rica etti. Oldum olası bu tür konuşmalardan sıkılırım. Hele bunları yazıya dökmek, konuşmaktan daha ağır gelir bana. Verilen vazifenin mesuliyeti ile zihnimi yoklamaya, ilk öğretmenlik yıllarımı hayal etmeye başladım. Başımdan bir sürü hâdise geçmişti. Bunlardan hangileri arkadaşlarımızın daha çok
1903 yılında bir banka müdürü, önüne gelen kredi talebini inceliyordu. Kredinin istenme sebebini okuyunca yüzünü buruşturdu ve üzerine “Reddedildi” mührünü vurdu. Kredi talebinin geri çevrildiğini duyan Heny Ford, derhal müdürün yanına çıkarak:“Nasıl böyle bir projeyi geri çevirebilirsiniz?” diye, sordu.Banka müdürü kendinden emin bir şeki
Bundan uzun yıllar önce, geçmiş zamanlardan birinde, mirasyedi bir adam varmış. Bu mirasyedi adam artık aylaklıktan, başıboşluk yapmaktın bıkmış usanmış, bunun çıkar yol olmadığını anlayıp doğru yola girmeye karar vermiş. Fakat bunu nasıl yapacağını bilemediğinden ülkesinin kralına çıkıp, doğruluktan ayrılmadan, dürüstçe yaşamak için kendisine bir yol göstermesin
Çin’de yaşayan bir adam, her gün evine boynuna aldığı kalın sopanın iki ucuna asılı kovalarla dereden su taşırmış. Bu kovalardan birinin yan tarafında küçücük çatlak varmış. Diğeri ise hiç kusursuz ve çatlaksızmış ve her seferinde bu kusursuz kova adamın doldurduğu suyun tümünü taşır, çatlak kova ise suyun yarısını ulaştırırmış eve…Adam her iki kovayı suyla doldu
Japon çocuğun en büyük ve tek hayali çok ünlü ve başarılı bir karateci olmaktı. Fakat ailesi buna izin vermedi. Bir gün talihsiz bir kaza sonucunda çocuk sol kolunu kaybetti.Ailesi çocuğun moralinin çok kötü olduğunu görünce çok üzüdü ve ona bir karate hocası tuttu. Karate hocası ilk dersinde çocuğa karsısındakini sağ koluyla tutup üstünden savurma hareketini gös