Oğlan, kızkardeşini elinden tutmuş:– Annemiz öldü öleli iyi bir gün görmedik, diyordu. Üvey anne bizi her gün dövüyor. Yanına gitsek bizi tekmeyle kovuyor. Yediğimiz şey sofra artığı katı ekmek parçaları… Sofranın altındaki köpek bizden iyi. Ara sıra ona iyi parçalar atıyor. Zavallı annemiz bunları bilse! Gel başımızı alıp uzaklara gidelim. Bütün gün
Bir zamanlar Bremen kentinin yakınlarında bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte türlü türlü hayvanlar yaşarmış. Tavuklar, kuzular, inekler, kazlar ve bir de eşek varmış.Eşek çiftliğin en çalışkan hayvanıymış. Gel zaman git zaman eşek ihtiyarlamış. Eskisi gibi çalışamaz olmuş. Çiftlik sahibi de artık işe yaramıyor diyerek, onu satmak istemiş. Eşeği almak isteyen bir ad
ÂRİFLERDEN BİR ZAT, eski elbiseler giyer, bir harabede otururdu. Dostlarından biri kapısından geçerken kulağına bir köpek havlaması geldi. Kendi kendine söylendi:“Allah Allah, burada salih bir derviş oturur, köpeğin burada ne işi var?” hikayeSonra da o mübarek adamın hatırını sorma düşüncesiyle eve girdi. Her yana baktı, ama hiçbir yanda, orada köpek
Aç gözlü bir dilenci, mübarek bir zattan ısrarla para istedi. O zatın o gün için ona verecek herhangi bir şeyi yoktu. Kemeri de, cebi de bomboştu. Halbuki, eğer parası olsaydı, onun yüzüne altın saçacak kadar cömert biriydi.O çirkin huylu dilenci, o mübarek zattan bir şey koparamayınca, suratını asarak yanından uzaklaştı. Bir yandan da söyleniyordu. Çarşıya geldi
Akşemseddin Hazretleri Haleb’e gittiği zaman bir rüya görür. Rüyasında boynuna bir zincir takmışlar zorla Ankara’da Hacı Bayram Hazretlerinin eşiğine bırakmaktalar. Boynundaki zincirin ucu da Hacı Bayram Hazretlerinin elindedir.Bunun üzerine Akşemseddin Ankara’ya gelir. Bakar ki müritler tarladadır. Burçak topluyorlar. Yanlarına varır. Fakat H