Kılıççı BabaDönemin pâdişahı, şehzâdeliği sırasında babasının armağan ettiği kılıcını düşürmüş ve kılıç kabzasından ayrılmış. Buna çok üzülen padişah, tüm yöreye haber salmış. Kılıcını eski biçimine getirene ne dilerse vereceğini duyurmuş.Ancak padişahın sertliği, kılı kırk yarması pek çok ustayı ürkütmüş. Bir bahane bulur da, gazabına geliriz diye, kimse kılıcı
Ertesi akşam Aylmer Vance’a onun Bayan Green-Sleeves olarak adlandırdığı küçük hayalet hakkındaki hikayeyi (öyküyü) anlatma sözü vermesini hatırlattım. Balık avlamak için geldiğim Magpie Hanında başka bir akşamı da bunu dinleyerek geçirecektim; aslında bir hafta boyunca Surrey’de kalmayı planlamıştım ancak Vance’ın anlattıkları benim haftanın sonundan önce oradan
Bir zamanlar dünyanın en güzel sarayına sahip bir hükümdar varmış. Fakat, sahip olduğu güzelliğin farkına varmayan talihsiz biriymiş bu hükümdar. Sarayının aynı güzellikte bir de bahçesi varmış ki, ucu bucağı görünmezmiş. En güzel çiçekler ekiliymiş orda. Halkın arasında konuşulanlara bakılırsa bahçeden daha güzel olan şey, o bahçenin içinde yaşayan bir bülbülmüş
Bunda uzun yıllar önce zamanın birinde, zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş. Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük evi kalmış. Açgözlü iki
Bir gün, bir tavşan mango ağacının gölgesinde oturmak istedi. Ağaca nezaketle seslendi;“Sevgili ağaç, gölgende oturmama izin verir misin?”Ağaç tavşanın bu nazik davranışından çok mutlu olmuştu. Hafif bir sallantı oldu ve yere olgun mango meyvesi düştü. Tavşan yine Mango ağacına çok çok teşekkür etti. Sonra tavşanın sırtında bir kaşıntı oldu. Mango ağacının gövdes