Bodhisavita daha önceki yaşamlarından birinde Kral Brahmadttanın baş veziri olarak görev yapmıştı. Onun görevi Krala mali konularda bilgi vermekti.Bunun yanında, onun görevleri arasında, devlet işlerinin yürütülmesinde de yol gösterici olmasıda yer alıyordu. Kral halkına karşı gayet iyi niyetli, ancak zayıf kişilikte bir insandı. Çünkü kendi çıkarları için yalan
Dramalı Vezir Davut Paşa bir kitap hazırlıyor idi. Geceleri uykusundan çalıyor, kandilin kör ışığı altında sabahlara kadar çalışıyor idi. Acele etmesinin nedeni bu kalın kitabı padişahın doğum gününde ona sunacak olması idi.Gecenin bir yansında karısı Düriye Hatun, vezirin yanına geliyor,“Haydi yat artık efendi, gerisini yarın yazarsın” diyor idi.Ama
Bir gün Padişah, vezire sorar;– Vezir İstanbul’da evliya var mı?– Aman padişahım, İstanbul evliya yatağı olarak bilinir, evliya olmaz mı hiç!– Öyleyse bir kaç tanesini ziyaret edelim.– Sultanım, arzu ederseniz tebdil- i kıyafet ile şehri dolaşalım.Vezir ve padişah köylü kıyafetine girip, yola çıkarlar. Önce Mısır çarşısına girerler. Orada bir kumaşçı dükkanına gi
Bir Hikaye Oku; Sultan veziri ile birlikte “Saray’ın bahçesi”nde gezerken, canı meyve çeker… Elma’yı dalından koparmak için uzanır, ne var ki; “orta boylu” olduğu için, meyveye yetişemez!.. Vezire der ki;“Omzuma çık, o meyveyi kopar ve bana ver!”Vezir “zayıf” olduğu için, “Sultanın omzuna” çıkar ve meyveyi koparıp, verir… Meyveyi yiyen Sultan “çok lezzetliy
Bir derviş çöl kenarında oturmuş tefekkür ederken, yanından hükümdar geçti. Bu dünyanın endişe ve dertlerinden kurtulmuş olan derviş, ne kafasını kaldırdı, ne de ilgi gösterdi. İktidarından müthiş gurur duyan hükümdar onun bu ilgisizliği karşısında öfkeden deliye döndü ve “Yamalı cübbeleriyle bu dervişler hayvanlardan farksız” dedi.Hükümdarın veziri d