Uzunkulak sabahın erken saatlerinde köyden ayrılmış, otlamak için meraya gidiyordu. Şöyle bir kafasını kaldırıp havayı kokladı. Gün, güzel ve güneşli geçeceğe benziyordu. Etrafına bakınıp dururken yavaşladığını fark etti. Şimdi eğlence zamanı değildi. Karnı çok acıkmıştı. Adımlarını sıklaştırıp hızını artırırken düşüncelere daldı:“Şu dünyada dertten, kederden uza
Gizem dolu, sır dolu, pek çok bilinmezliklerle dolu kainatın bilmem nerelerinde sessizce dönüp durmakta olan sevgili dünyamız. Üzerinde yaşamalarına, hayat bulmalarına, barınmalarına olanak tanıdığın on binlerce yıldan beri her şeyi ile belki de sadece sende var olan canlı varlıklar. Özgün düşünme yetenekleriyle, hayal güçleriyle, inatçılıklarıyla her zaman, her
Sevgili Anneciğim, Babacığım;Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim eğer, size şunları söylemek isterdim;Sürekli bir büyüme ve değişim içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunlarda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda ban
Gürültü patırtının içinde sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma… Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında, verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut.. Ama kimseye teslim olma.İçten ol, telaşsız ve açık seçik konuş. Başkaları
“Büyükler büyüdükçe, gülmeyi unutmasın, hayat gülünce çok güzel, herkesin yüzünde bir küçük tebessüm olsun”Küçük bir kız çocuğu bir gün, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Adam, bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dostuna teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı.