Bir gün Hoca evinden çıkmış, çarşıya gidiyormuş. Yolda komşusuna rastlamış. Komşusu hemen söze girmiş:– Hocam, dün gece sizin evde neler oldu? Önce sesler duyduk, ardından büyük bir gürültü. Neyin nesi bir türlü anlayamadık. Ne oldu Hocam, anlatıver... Nasrettin HocaHoca, karşılık vermek istememiş. Fakat adam peşini bırakmamış. Sormuş da sormuş. Artık Hoca
Bu Okul Aile Birliği toplantısına gitmem gerekli mi, değil mi, hiç bilmiyordum. Söyleyecek bir sözüm yok. Olsa da kalabalıkta hiç konuşamam.Toplantıya geç kalmışım. Ben okula gittiğim zaman, öğrencilerin ana babalarıyla öğretmenler salonda konuşmaya başlamışlardı.Salonun kapısını açıp adımımı yeni atmıştım, ayakta bir kadın yumruğunu sıkarak,— Geç kalıyorlar efen
Adamın biri yerde yürüyen bir böcek gördü ve ellerini yukarıya kaldırarak şöyle yakardı, ”Sevgili Allahım, bunun gibi böyle çirkin ve pis böceği neden yarattın ki? Hiçbir işe yaramıyor?”Aradan bir süre geçtikten sonra adam hastalandı ve doktora gitti. Doktorun verdiği ilaçlar işe yaramadı, karnı ağrımaya devam ediyordu. Başka bir doktora gitti, sonra başka bir ta
Akşamüzeri okul zili çaldı ve öğrenciler gruplar halinde okul kapısından dışarıya çıkıyorlardı. O sırada okul kapısının önünde uzunca bir süredir karşıya geçmek isteyen yaşlı bir kadın duruyordu. Yağmurda ıslanan ıslak ve kaygan caddeye adım atmaya korkuyordu.Birçok öğrenci onu görmesine rağmen dikkat etmeden yollarına gitmişti. Kapıdan en son okul takımı kaptanı
Gün daha yeni doğmuştu. Nil Irmağının kıyısındaki palmiyeler üzerinde dolaşan yaşlı bir turna, kanatlarını çırparak, ”Şimdi oralarda çiçekler açmıştır” dedi. Çiğdemler, kır menekşeleri, güzel kokulularını çevreye yaymaya başlamışlardır. Artık gitmeliyiz, arkadaşlar! Turnalar sevinçle bağırarak, sürü başının çevresini sardılar, ”Gidelim, gidelim” Yalnız turnalarda