Adamın birini yakmak için müthiş bir ateş yığını hazırlayıp içine atmışlar. O sırada gökte, ağzında küçücük bir kuru dal olan minik bir kuş belirmiş ve adamın üzerinden geçerken kuru dalı ateşe bırakmış…Adam kuşa seslenmiş:– “O minicik çöpü atmışsın, bu koskocaman ateş için ne fark eder ki?”– Kuş, “Olsun, düşman olduğumuz belli olsun” demiş.Az
Bir adam, karısı, yaşlı babası ve bir küçük oğlu ile birlikte yaşamaktadır . Kadın kayın pederini hiç istememekte, huysuzluk edip, evin huzurunu bozmaktadır.Bir gün kocasına:– Bey… bey.. Bezdim artık bezdim. Bir gün yüzü göremedim şu dünyada. Gençliğim elden gidiyor. Yeter artık ya babanı, ya beni tercih et. Babanı bir an evvel, nereye götürürsen götür. Yoksa sen
Adam, bir doktora gidip son zamanlarda gözlerinin dışarıya fırladığını ve kulaklarının uğuldadığını söyleyerek yardım istedi. Doktor, adamı muayene ettikten sonra ciddi bir eda ile başını sallayıp:“Bademciklerinizin alınması gerekiyor!” dedi. Adam bademciklerini aldırdı; fakat bunun bir faydası olmayınca, başka bir doktora gitti. Bu doktor ise adama bütün dişleri
Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler.Tek yasam şansı beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi.Küçük oğlan aynı hastalıktan mucizevi şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın mikroplarını yok eden bağışıklık oluşmuştu.Doktor durumu beş yaşındaki oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu.Küçük çocuk bir an duraksadı. So
Dört Hintli Müslüman bir mescitte namaza durmuştu. Bu sırada mescidin müezzini yanlarına geldi. Hintlilerden biri namazda olduğunu unutup müezzine sordu:“Müezzin, acaba ezanı okudun mu? Yoksa namaza daha vakit var mı?”Arkadaşı, namazda olduğu halde, kendisini tutamayarak kızdı: “Sus yahu, namazda konuşulur mu? Namazın bozuldu!”Üçüncü Hintli, ikincisine çıkıştı: “