Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir kadıncağızın bir oğlu varmış. Herkes bu çocuğu keloğlan diye çağırırmış. Bu ana oğul çok fakirlermiş. Yalnız birçok tavukları olduğundan bunların yumurtasını satarak geçinip giderlermiş.Bir gün tavuklar yumurtlamamış, kadın da oğluna tavuklardan birini satarak ekmek almasını söylemiş. Keloğ
Şifalı suKeloğlan Masalları Oku: Bir varmış, bir yokmuş. Köylerin birinde Keloğlan ile yaşlı anası varmış. Çok da fakir yaşantıları ile, büyük sıkıntı içindeymişler ama, gönülleri tok olduğu için, huzurluymuşlar.Aklı epey yavanmış Keloğlan’ın.Bu yüzden, annesinin verdiği işleri doğru dürüst göremez, çoğunlukla unutur, dolayısı ile de çok ağır sözler işitirmiş ann
Karadeniz’in incisi Trabzon’umuzun en büyük İlçe merkezlerinden olan Vafkıkebir ile Tonya arasında Sivri adı ile bilinen bir tepe vardır. Bu tepenin iç taraflarında düz ve geniş bir ova uzanır. Vaktiyle Rum kafirleri bu ovada at koşturur, kılıç kuşanır, ok atarlarmış, Ovadan bakılınca heybetli bir görünüşe sahip olan Sivri’nin tam tepesinde ise veliler yat
Bir avcı günün birinde bir antilop geyiği vurdu. Oturup kendine ziyafet çekiyordu. Tam o sırada, bir monguz ona bir parça geyik eti verilmesini istedi. Avcı aç hayvana iri bir parça et verdi. Monguz, ayrılıp giderken avcıya teşekkür ederek şöyle dedi;“Bir gün benim de sana bir iyiliğim dokunabilir.”Avcı nehre doğru giderken bir timsah gördü. Timsah ile avcı selam
Günün birinde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, Bingöl dağlarında ordusuyla birlikte sefere çıkar. Mik-Bulak (Bin-Pınar) denen göller başında konaklarlar. Askerlerden biri göllerden birinde yakaladıkları bir ördeği kesip göl başında yıkarken ördek birden canlanarak uçup gitmiş. Ördeğin Hayat suyunda yıkandığına inanılmış.Böylece uzun Hasan gölün ab-ı hayat olduğu