Adamın biri tenha bir mahallede giderken karşısına bir soyguncu çıkar. Soyguncu silahı dayar ve adamın yanındaki bütün paraları alır.Soyulan adam, hırsıza şunu söyler;“Bu şapkama da bir kurşun sıkarsanız beni rezil olmaktan kurtarırsınız. Böyle yapmakla benim korkmakta haklı olduğumu ispatlamama yardım etmiş olursunuz.”Sonra paltosunu çıkardı. Paltosuna da kurşun
Günün birinde Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, Bingöl dağlarında ordusuyla birlikte sefere çıkar. Mik-Bulak (Bin-Pınar) denen göller başında konaklarlar. Askerlerden biri göllerden birinde yakaladıkları bir ördeği kesip göl başında yıkarken ördek birden canlanarak uçup gitmiş. Ördeğin Hayat suyunda yıkandığına inanılmış.Böylece uzun Hasan gölün ab-ı hayat olduğu
Bir varmış bir yokmuş. Uzun zamanlar önce bir ülkede horoz dövüşleri çok meşhurmuş. O ülkenin kralı da horoz dövüşlerine çok meraklıymış.Günün birinde kral dövüşlerde ödül kazanan horozunun daha da yırtıcı olmasını istemiş. Bu sebeple horozunu alelade kuşları şampiyona çevirmekle ünlenmiş bir kuş eğitmenine götürmüş.Eğitmen; “Horozunu bana bırak ve bir hafta sonr
Anton Çehov’dan: Karımla evin salonuna girdik. İçerisi küf kokuyordu. Işığı yaktığımız zaman tam yüz yıldır aydınlık yüzü görmemiş irili ufaklı binlerce sıçan dört bir yana kaçıştı. Arkamızdan kapıyı kapatmamızla birlikte bir rüzgar savruldu, köşelerde yığılı kâğıtlardan hışır hışır sesler geldi. Işığın aydınlattığı bu kağıtlar arasında eski günlerden kalma
Bir Danimarka yazının içine içine doğru yol alan bir yolcu trenindeyim. Nereye gizlendiği bilinmeyen güneşin, o gümüşten ışınlarını ülkeye saçtığı kül rengi, puslu günlerden bir gün. Ortalık ıpıssız. Her şey belli belirsiz bir parıltıyla ışıl ışıl. Trenin hızına ayak uyduran görünü, usul usul değişiyor, sıcağın o incecik sisinde titreyerek uzanıp gidiyor. Korku H