Ormanda tavşan hoplaya zıplaya geziniyormuş. Bu tavşancık gördüğü bütün komşularına ne kadar hızlı olduğundan bahseder, kimsenin onu geçemeyeceğini söylermiş. Tavşan, gerçekten de güçlü ayaklarıyla hızlı koşarmış. Komşuları ise tavşanın bu şekilde böbürlenmesinden hoşlanmazlarmış. Ama hiçbirisi de onunla yarışmaya yanaşmazmış. Tavşanın her yerde “Ben çok hızlıyım
Sımsıkışık oturuyorduk; o gece Spor ve Sergi Sarayı iğne atılsa yere düşmeyecek kadar kalabalıktı.Solumda, benim yaşımda gösteren tombul bir adam oturuyordu; konuşmalarından yanında oturan çocuğun babası olduğunu anladım. Çocuğun terbiyeli bir lise öğrencisi olduğu kılığından, yaşından, davranışlarından belliydi.Önce güreş minderine Rus millî takımı çıktı, alkışl
Anansi, Afrika halk hikayelerinde hilekar davranışlarda bulunan olan irice bir örümceğe denir. Afrika halk hikayelerinde bu tür örümcek ile ilgili pek çok sayıda hikayeler bulunur. İşte bu hikayede onlardan biridir.Günün birinde bir Anansi kaplumbağayı yemeğe davet etmişti. Aradan epey zaman geçti. Bir sabah o civarda gezinen kaplumbağa kahvaltı saati Anansiyi z
Bir zamanlar Nijerya’da çok fakir bir adam yaşardı. Çok basit bir evde oturuyordu. Yaşadığı ev daire şeklinde yapılmış bir kulübe şeklindeydi. Böyle bir ev yapmak için 1 metre çapında bir daire çizip, 5 cm ara ile kazıklar çakılır, sonra da bu kazıkların arası kamış ve ağaç dalları ile örülürdü.Evin çatısına da hurma dalları ve kamıştan örülmüş bir hasır konurdu
Bir varmış, bir yokmuş… Çok söylemesi günah, az söylemesi sevapmış… Allah’ın kulu dağdan, taştan çokmuş…Masaldır bunun adı, dinlemekle çıkar tadı…Vakti zamanında bir kadının üç oğlu varmış. Kocası yeni öldüğü için fakirmişler. Hazıra dağlar dayanmaz, derler. Ellerindeki, avuçlarındaki tükendikten sonra geçim sıkıntısı çekmeye başlamışlar.