Bir zamanlar birlikte yaşayan ve küçük bir toprak parçasını yine birlikte ekip biçen baba-oğul vardı. Yılda birkaç defa yetiştirdikleri sebzeleri atmak üzere bir öküzün çektiği arabalarına yüklerler ve en yakındaki şehre giderlerdi, isimleri ve üzerinde yaşadıkları toprak parçası dışında, baba ve oğlun paylaştığı hemen bir şey yoktu. Birbirlerinin tam tersi yarat
Öğrenmesi gerekli, biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona; her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır.Her düşmana karşılık bir dost olduğunu da öğret ona.Zaman alacak biliyorum. Fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir doların bulunan beşinden daha değerli olduğunu ö
Biri beyaz, diğeri siyah renkteki kurbağalarımızın huy ve mizacı tıpkı renkleri gibi zıtmış. Ak kurbağa ne kadar iyimserse Karakurbağa o kadar kötümsermiş. Ak kurbağa bir şeye “ak” mı dedi; o hemen atılıp “kara” dermiş. Her şeyin olumsuz tarafını görmeye o kadar alışmış ki, gördüğü her şeyi eleştirmeyi neredeyse meslek haline getirmiş. Yağmur yağsa, Karakurbağa:“
Bir minik çocuk annesi nakış işlerken dizlerinin dibinde oturup onu seyretmeyi çok severdi. Bir keresinde, aşağıdan annesine doğru bakıp sordu: “Anneciğim, ne yapıyorsun?” Annesi şefkatle cevap verdi. “Nakış ıslıyorum, yavrum Bu kasnağa gerili kumaşın üzerinde güzel desenler işlemeye çalışıyorum.”“Ama yaptığın şey hiç öyle güzel görü
Birinci ve de en önemli ders… Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada çakıldım kaldım. Son soru şöyleydi: “Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedir?..”Bu herhalde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadın yerleri silerken hemen her gün