Yaşlı bir derviş yol kenarında oturmuş, gözleri kapalı bir halde derinden derine tefekkür ediyordu.Aniden, yoldan geçen bir savaşçının sert ve küstah sesiyle tefekkürü kesildi:“Yaşlı adam! Bana cennet ve cehennemi öğret!”Derviş başlangıçta duymamış gibi davrandı ve hiçbir cevap vermedi. Fakat sonra yavaş yavaş gözlerini açtı. Dudaklarının kenarlarında
Hayır bildiğimiz şeyde şer, şer bildiğimiz şeyde hayır olabilir. Bunu Ancak Allah (C.C) bilir. Bizler bilemeyiz.“Kulübem Yanıyor!” Hikayesi; Çok güzel ders verici nitelikte bir hikayedir. Hepimize örnek olması umuduyla iyi okumalar.Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek battı. Gemiden tek bir kişi sağ kurtuldu. Dalgalar bu adamı küçük ıssı
İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görür. Talebelerine dönüp:“İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sorar.Talebelerden biri: “Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince mübarek zat:“Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye
Zamanın birinde üç tane kadın su doldurmak için çeşme başında toplanmış sıra gelene kadar da birbirleriyle konuşuyorlardı. Az ileride de yaşlı bir adam oturmuş, kadınların çocuklarını öve öve anlattıklarını dinliyordu. Kadınlardan biri:– Benim oğlum öyle marifetlidir ki, bugüne kadar hiç kimse onu bu konuda geçemedi. Kimse onunla boy ölçüşemez… Tam
Günün birinde Atina’da bir toplantı yapılır. Büyük Yunan hatibi Demostenes de bu toplantıya katılır. Kendisi de toplantı da söz alıp konuşmak isteyince halk Demostenes’i dinlememiş kendi aralarında konuşarak uğultulu bir gürültü oluşturmuşlar.Bu durum üzerine hatip Demostenes:“Yalnız iki kelimecik bir şey söyleyeceğim” demiş ve hemen bir hikaye anlatmaya ba