Bir varmış bir yokmuş. Ülkenin birinde bir kral yaşarmış. Bu kralın on bir oğlu bir de kızı varmış. Bir gün kralın karısı ölmüş. Kral ve çocuklar Kraliçe’nin ölümüne son derece üzülmüşler.Gel zaman git zaman kral yeniden evlenmiş. Kralın yeni eşi kötü kalpli bir büyücüymüş. Çocukları da hiç mi hiç sevmiyormuş. Krala sürekli çocukların çok yaramaz olduğundan bahse
Bir varmış, bir yokmuş. Çok söylemesi ayıpmış. Az söyleyip çok dinleyenlerin bilgisi artar, çok çok söyleyip az dinleyenlerin çenesi yorulurmuş…Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Rüzgâroğlu adında az konuşmuş, çok dinler bir adam varmış. Rüzgâroğlu, evli imiş. Beş yaşında Nuryüz adında bir oğlu, 4 yaşında Gülyüz adında bir kızı varmış.Rüzgâroğlu ailes
— SOS! SOS! Nokta, hat(çizgi), hat, hat, nokta nokta, nokta, hat. SOS! Tat, tââ… tat, tat, tââ… tat… SOS! Hat, hat, nokta, hat, nokta. SOS!Telsiz Unkapanı şilebinden geliyordu. En yakın liman başkanlığının telsizcisi, Unkapanı şilebine morsla sormuştu:— Ne var?Gelen cevap kısaydı:— Adalar Denizi, sıfır sıfır üç derece kuzey, sıfır sıfır bir dere
İstersen ben tespih çekerken sen de bu kitaptan okumaya başla. Bu kitapta Allah’ın isimleri anlatılıyor. En güzel 99 ismin açıklamaları var. Okuman bitince istersen bana da anlatırsın.Camın karşısındaki koltuğa oturup büyük teyzenin gösterdiği yerden okumaya başladım. En güzel isimler Allah’a aittir, diye başlıyordu. Allah’ı tanımamıza yardımcı olacak 99 güzel is
Yeryüzünü kaplayan yeşil etrafındaki diğer renklere seslendi, “Görüyor musunuz, ben ne kadar güzelim. Ben her türlü hayatın rengiyim. Çimenler, ağaçlar ve yaprakların hepsi benim rengimde. Renklerin sultanı benim!”Gökyüzünü kaplayan mavi bu sözlere şöyle cevap verdi, “Dünya dediğin yalnızca yeryüzünden ibaret değil ki! Şu gökyüzüne ve dünyayı kaplayan denizlere b