Vaktiyle Nil Nehri, bir yıl Mısır’a hiç su taşımadı ve sonunda dayanılmaz bir kıtlık baş gösterdi.Öyle oldu ki, susuzluktan kıvranan insanlar dağlara çıktı. Nil sanki kurumuştu. İnsanlar feryat edip inleyerek yağmur dilediler, ama hiç fayda etmedi. Bunun üzerine içlerinden biri, tasavvuf büyüklerinden Zünnun’un dergâhına koştu:“Ey yüce sultan! Halk sıkıntı
Gizem dolu, sır dolu, pek çok bilinmezliklerle dolu kainatın bilmem nerelerinde sessizce dönüp durmakta olan sevgili dünyamız. Üzerinde yaşamalarına, hayat bulmalarına, barınmalarına olanak tanıdığın on binlerce yıldan beri her şeyi ile belki de sadece sende var olan canlı varlıklar. Özgün düşünme yetenekleriyle, hayal güçleriyle, inatçılıklarıyla her zaman, her
Gürültü patırtının içinde sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma… Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında, verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut.. Ama kimseye teslim olma.İçten ol, telaşsız ve açık seçik konuş. Başkaları
Güneşli ve güzel bir bahar günü bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiştir. Bahar ilerledikçe günden güne kabak bitkisi kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisi ile müthiş hızla büyümüş ve neredeyse hemen hemen kavak ağacıyla aynı boya ulaşmıştı. Günün birinde kabak dayanamayıp kavağa şöyle bir soru sordu:“Sen k
Vaktiyle Nil Nehri bir yıl Mısır’a hiç su taşımadı ve sonunda dayanılmaz bir kıtlık baş gösterdi.Öyle oldu ki, susuzluktan kıvranan insanlar dağlara çıktı. Nil sanki kurumuştu. İnsanlar feryat edip inleyerek yağmur dilediler, ama hiç fayda etmedi. Bunun üzerine içlerinden biri, tasavvuf büyüklerinden Zünnun’un dergâhına koştu:“Ey yüce sultan! Halk sıkıntı