Bu Okul Aile Birliği toplantısına gitmem gerekli mi, değil mi, hiç bilmiyordum. Söyleyecek bir sözüm yok. Olsa da kalabalıkta hiç konuşamam.Toplantıya geç kalmışım. Ben okula gittiğim zaman, öğrencilerin ana babalarıyla öğretmenler salonda konuşmaya başlamışlardı.Salonun kapısını açıp adımımı yeni atmıştım, ayakta bir kadın yumruğunu sıkarak,— Geç kalıyorlar efen
Gizem dolu, sır dolu, pek çok bilinmezliklerle dolu kainatın bilmem nerelerinde sessizce dönüp durmakta olan sevgili dünyamız. Üzerinde yaşamalarına, hayat bulmalarına, barınmalarına olanak tanıdığın on binlerce yıldan beri her şeyi ile belki de sadece sende var olan canlı varlıklar. Özgün düşünme yetenekleriyle, hayal güçleriyle, inatçılıklarıyla her zaman, her
Ölçün doğruluk olsun, aleyhinde dahi olsa doğruyu söylemekten çekinme. Haksız olduğun bir meselede, haklı olduğuna kendini inandırmaya çalışma. İnsanların kusurlarını gözünde büyütme. Arkadaş, dost, meslektaş ve yakınlarının kabahatlerini değil, meziyetlerini görmeye çalış. Kusurlarını ararsan, onlar da sende arar ve senin bulduğundan fazlasını bulurlar.Arabulucu
Jerry, çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi. Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile. Bu adam, bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor? Birisi nasıl olduğunu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep..“Bomba gibiyim.” Jerry bir doğal motivasyoncuydu…Yanında çalışan
Fincanın Dolu Hikayesi; Bir üniversite profesörü ünlü bir maneviyat ustasını ziyarete gitmişti. Bilge sessizce çay ikram ederken, profesör maneviyat üzerine konuşuyordu. Bilge profesörün uzattığı fincanı önce ağzına kadar doldurdu. Ama doldurmaya devam etti. Çay fincandan taştı, tabağa döküldü, oradan da yere. Ama bilge çayı koymaya devam ediyordu.Çayın fincanda