Erzurum – İran transit yolunda seyredenler çok çeşitli tabiî manzaralarla karşı karşıya kalırlar. Aras Nehri’nin geniş yatağını takip ettikçe her an değişen manzara, insanı, Doğu’ya değil de Batı’ya gidiyormuş gibi büyüler. Bu tabiî güzelliklerin dışında yol boyunca çeşitli tarihî kalıntılar da dikkatimizi çeker. Bunlardan başka bir de, bugün altı göz
Isparta – Afyonkarahisar İl hududunda, Keçiborlu İlçesine yakın bîr mevkiin adı Yağbasan – Yağıbasan’dır. Burada bir köprü, bir çeşme, bir de çayırlık vardır bu adla anılan. Köylüler buralara Yağbasan Köprüsü, Yağbasan Çeşmesi, Yağbasan Çayırlığı derler. Bu adın nereden geldiğini köylüler şu hikaye ile açıklıyor:Efsaneye göre; Bir yağ tüccarı bol mikt
Bergama’yı Bucak merkezi Kozak’a bağlayan eski yol üzerinde halkın Yelli Gedik dediği bir yer vardır. Bu gediği geçtikten sonra karşımıza bir çeşme gelir. Bunun sol ilerisinde, yoldan geçenlerin dikkatini çeken bir taş yığını vardır. Kozak’a gelip giden çevre halkı, bu taş yığınına üç taş atmadan geçmez. Eğer birisi bu işi yapmadan geçerse onun südünun bozuk oldu
Rasim, bir akşam okuldan döndüğü vakit, kendi ismine gelmiş bir zarf buldu. İçinde çiçekli bir kâğıt üstüne, şu satırlar yazılıydı:“Rasim Bey, ben sizi uzaktan uzağa seven bir genç kızım. Çok güzel olduğumu korkmadan söyleyebilirim. Dünyadaki en büyük emelim sizin tarafınızdan sevilmek ve sizin karınız olmaktır. Fakat yaşlarımız çok küçük olduğu için zanned
Benim bir arkadaşım vardır … Aşk için yaratılmıştır kendisi… 30 yaşındadır… 90 defa aşık olmuştur… Aşkları boy boy, cins cinstir… Lahuti, ilahi, Eflatuni, karasevdavi, cismani, hayvani, ila …Benim arkadaş yakışıklıdır, cerbezelidir, sportmendir ve kuşbeyinlidir… Yani, asrımızda, aşık tipinin bütün vasıflarını haizdir̷