Bir Hint hükümdarının çok güzel, ve çok yetenekli bir kızı vardı. Soyluların yakın ormanlardaki av partilerine katılmaktan çok mutlu olurdu. Çok iyi bir at binicisiydi.Ok atışında ise; ülkenin en iyi eğitilmiş okçularından biriydi. Günün birinde atı ile güzel bir geyiği kovalarken, ansızın kendini sık bir ağaçlık alanda buldu. Çevresi ile bağlantısı kopmuştu. Yük
Arkadaşım Paul erkek kardeşinden Noel hediyesi olarak bir araba almıştı. Paul Noel gecesi ofisten çıktığında, yeni parıl parıl parlayan arabasının başındaki afacan çocuk ağzından adeta sular akarak, “Bu sizin arabanız mi bayım?” diye sormuş.Paul başıyla onaylamış ve “Kardeşim Noel hediyesi olarak aldı,” demiş.Çocuk şaşırmış.“Yani kar
Aslan mı ölmüş, yoksa ortalıktan kaybolmuş da bir yerlere mi gitmiş? Belli değil. Yalnız hayvanlar toplanmışlar; Kendimize yeni bir baş, bir yönetici seçelim demişler.Deve ile fil adaylıklarını koymuş. Ama maymun ordu bozan ya, hemen atılmış:– Onlar kim, yönetici olmak kim? demiş. “Herkesi kendinize mi güldüreceksiniz? Deve dediğin kızgınlık nedir bil
Bir zamanlar Himalaya dağlarında aydınlık ve görkemli bir mağara vardı. Bu mağaraya Altın Mağara adı verilmişti. Ormanlar kralı aslan bu mağarada yaşıyordu.Bütün hayvanlar aslana saygı duyardı. Aslan bu mağarada rahat, keyifli bir yaşam sürerdi. Zaman içinde bu keyifli yaşama ve rahatlığa alıştı ve tembelleşti.Bir gün aslan çok geç kalktı. Vakit gün ortasına yakl
Bir zamanlar Hindastan’ın Benares şehrinde yaşayan Patan Poli isminde tanınmış bir tüccar vardı. Çoğunlukla atla gezerdi. Şehrin en büyük kervanları onun için çalışırdı.Bazı kervanlar batıya Arap Yarımadasına gider oradan çeşitli baharatlar getirirdi.Doğuya ve kuzeye giden kervanlar ise Hindi Kuş Dağlarından geçer, Çin’e doğru yol alırdı. Oradan ipek ve por