Rasim, bir akşam okuldan döndüğü vakit, kendi ismine gelmiş bir zarf buldu. İçinde çiçekli bir kâğıt üstüne, şu satırlar yazılıydı:“Rasim Bey, ben sizi uzaktan uzağa seven bir genç kızım. Çok güzel olduğumu korkmadan söyleyebilirim. Dünyadaki en büyük emelim sizin tarafınızdan sevilmek ve sizin karınız olmaktır. Fakat yaşlarımız çok küçük olduğu için zanned
Benim bir arkadaşım vardır … Aşk için yaratılmıştır kendisi… 30 yaşındadır… 90 defa aşık olmuştur… Aşkları boy boy, cins cinstir… Lahuti, ilahi, Eflatuni, karasevdavi, cismani, hayvani, ila …Benim arkadaş yakışıklıdır, cerbezelidir, sportmendir ve kuşbeyinlidir… Yani, asrımızda, aşık tipinin bütün vasıflarını haizdir̷
Tüm yöre halkı, kaç günden beri Abuş Beyi bekliyordu. Abuş Bey ilçeye niçin geliyordu, yurttaşlar tek onu bilmiyorlardı. Çünkü Abuş Bey büyük adam olduktan sonra, ilçeye bir kez uğramıştı. O da şöyle bir gelip geçmişti, yel gibi… Bayramlar olmuştu, seyranlar gelip geçmişti, ara ki bulasın Abuş Beyi? «Bu adam gayrı bizi defterinden sildi,» diye konuşulduğund
Sonbaharın vahşi, fırtınalı günleri telefonumuzu bozdu. Bu da oldukça can sıkıcı olaylara yol açtı.Bir pazar sabahı odamda «Şerlok Holmes»i okuduğum sırada telefon çaldı.— Allo! dediBir erkek sesi:— Amalie’yle konuşabilir miyim? dedi.Evde Amalle adında kimse yoktu. Bu durumda verilmesi gereken en doğru karşılığı verdim:— Hayır, Amelie’yle konuşamazsınız.Erk
Bir zamanlar, uzak ülkelerden birisinde, küçük bir okul vardı ve burada çocuklar yaşlı bir öğretmenden ahlâk, dilbilgisi, matematik vs. gibi dersleri öğreniyorlardı. Ancak, öğretmen öylesine sert ve disiplinliydi ki, öğrencilerin hepsinin ondan ödü kopuyordu. Hele de yaramazlık yapmışlarsa…Öğrenciler ders çalışırken, öğretmen bir yandan onları gözetler, bir