Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde bir kral ve kraliçe varmış. Bunların çok iyi kalpli birde kızları varmış. Bu ülkede herkes mutluluk içinde yaşarmış. Sarayın yakınlarında ise kötü kalpli bir cadı yaşar, mutlu insanlardan nefret edermiş. Kral ve ailesinin de mutlu olması cadıyı çıldırtırmış. Cadı sonunda bu mutluluğu bozmaya karar vermiş. Bunun için fırsa
İki inatçı keçi kırlara otlamaya gitmişler. Her taraf yemyeşil taptaze çimenlerle doluymuş. Keçiler otlaya otlaya ırmağın kenarına kadar gelmişler. Keçilerden birisi ırmağın bir yakasında, diğeri öbür yakasında otlamaktaymış.Derken ikisi de ırmağın üzerindeki köprünün ortasına gelmişler. İki keçi, köprüde burun buruna gelmişler. Keçilerden birisi yol istemiş:Yol
Bir gün ağaçlar “Bizim de bir kralımız olsun” demişler. Bunun için önce zeytin ağacına sormuşlar:– “Zeytin ağacı; bizim kralımız olur da bizi yönetir misin?”Zeytin ağacı kaşlarını çatmış:– “Benim şerbet gibi yağım var. Herkes beni çok sever. Neden ağaçların kralı olayım?” demiş.Ağaçlar düşünmüşler:– “İncir ağacına gidelim. O büyüktür, heybetlidi
Evvel zaman içinde bir kral ve bir kraliçe varmış. Bunların bir erkek çocuğu dünyaya gelmiş. Bu çocuk o kadar çirkinmiş ki kraliçe onu görmek bile istemiyormuş. Bir gün perilerin kraliçesine gidip ondan çocuğunun daha güzel olması için yardım etmesini istemiş. Peri:– Çocuğunun güzelleşmesi için yapabileceğim bir şey yok. Yalnız çocuğun çok akıllı olacak. Ak
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde bir gün padişahlar padişahı av için şehirden uzaklaşmış. Yolda giderken pek çok insanın çalıştığı bir tarla görmüş. Merak edip yanlarına yaklaşmış. Oradaki insanların arasında yaşı doksanı geçkin bir ihtiyar varmış. Bu ihtiyar toprağa bir şeyler ekiyormuş.Padişah:– Ne ekiyorsun ihtiyar? diye sormuş.İhtiyar çiftçi baş