Bundan yılar yıllar önce, geçmiş zamanlardan birinde, saraylarda padişahların yaşadığı, meydanlarda okların atıldığı, pazarlarda altın sikkelerle alış veriş yapıldığı zamanda… Güzel bir bahçenin tam ortasına kurulu, bembeyaz çok güzel bir ev varmış. Bu evde altın sarısı saçları olan güzel mi güzel, alımlı mı alımlı; al yanaklı, gül dudaklı, boylu poslu, adı
Çocuk Hikayeleri Oku: Avcının biri kuş avlamak için bir tuzak kurdu. Tuzağa küçük bir kuş yakalandı. Avcı, minik kuşu eline alınca şaşırdı. Çünkü minik kuş konuşuyordu.Minik kuş:– Ey insan oğlu sen birçok koyunlar, sığırlar, develer yedin. Onların etleriyle bile doymadın benim etimle mi doyacaksın? Ben senin dişinin kavuğunu bile dolduramam. Şayet beni bıra
Çocuk Hikayeleri Oku: Gıdgıdak Tavuğun canı çok sıkılıyordu. Birileri ile konuşmak için can atıyordu. Kümesin içinde tüneyip bir o yana bir bu yana bakındı. Ama çevrede tek bir kişi bile yoktu. Ev sahipleri de gezmeye gitmişlerdi.Evin kedisi Sarman kıvrılmış, bir kenarda uyuyordu.Gıdgıdak Tavuk kendi kendine “Bari Sarman’ı uyandırayım da iki söz edelim ” dedi.Tün
Bir varmış, bir yokmuş. Bundan uzun yıllar önce bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş.Bir gün pencereden komşu evin bahçesindeki güzel çiçekleri ve sebzeleri seyrederken, kadının gözleri sıra sıra ekilmiş marullara takılmış. O anda sanki büyülenmiş gibi o
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş. Bu nedenle de herkes ona Kırmızı Başlıklı Kız diyormuş. Bir gün “Kırmızı Başlıklı K ız!” diye seslenmiş kızın annesi.“Büyükannen hâlâ hasta. Hadi giyin de, ona yaptığım şu çöreği götür.”Kırmızı Başlıklı Kız