Hikâye nedir?Hikâye yaşanmış ya da yaşanabilir olayların kişi, yer ve zamanla anlatılmasıdır. Batılı anlamda hikâye edebiyatımıza Tanzimat Dönemi’nde girmiştir. Ama hikaye anlatma daha önceleri de edebiyatımızda vardı. Örneğin İslamiyet öncesinde destanlar, masallar hikâye etme yoluyla aktarılıyordu. İslamiyet’i kabul ettikten sonra Dede Korkut Hikayeleri, halk h
‘EGER’ degil, ‘CUNKU’ degil, ‘RAGMEN’ sevin..Masumi Toyotome diye bir Japon yazmış bu yazıyı. “Dünyada sevilmek istemeyen kişi yok gibidir diye başlıyor. Ama sevgi nedir?, nerede bulunur?, biliyor muyuz?” diye soruyor. Sonra anlatmaya başlıyor… Sevgi üç türlüdür.Birincinin adı ‘Eğer’ türü sevgi. Be
Anton Çehov’dan: Karımla evin salonuna girdik. İçerisi küf kokuyordu. Işığı yaktığımız zaman tam yüz yıldır aydınlık yüzü görmemiş irili ufaklı binlerce sıçan dört bir yana kaçıştı. Arkamızdan kapıyı kapatmamızla birlikte bir rüzgar savruldu, köşelerde yığılı kâğıtlardan hışır hışır sesler geldi. Işığın aydınlattığı bu kağıtlar arasında eski günlerden kalma
Sonbaharın bunaltıcı, karanlık ve sessiz bir gününde, gökten inen bulutlar yeryüzüne çökmüşken, bir başıma at sırtında eşine az rastlanır türden kasvetin hakim olduğu bir bölgeden geçiyordum. Gece karanlığı çökmek üzereyken, Usher’in Evinin melankolik görüntüsünü seyrederken buldum kendimi. Eve ilk bakışımda, nedenini bilmediğim dayanılmaz bir hüzün sarmıştı içim
‘Ne mükemmel bir mehtaplı gece!’ sözcükleri döküldü Alymer Vance’in dudaklarından, ardından döndü ve bana tuhaf tuhaf baktı.Biz Surrey’de aynı küçük handa konuklardık ve hoş kokuların olduğu serin ve güzel bahçede oturuyorduk.‘Ay ışığı olması seni etkiler mi?’ diye sordu Vance. ‘Böyle bir gece seni belirsiz arzularla doldurur mu? Evrenin sırrını keşfetmek için yü