Dede Korkut Masalları: Çok eskiden, Oğuz yurdunda Begil adında bir bey varmış. Bir gün bu Bey’in canı sıkılmış ve hanımının tavsiyesiyle ava çıkmış. Ancak av sırasında attan düşüp ayağını kırmış. Bütün gücünü toplayıp atına binerek eve dönmüş. Ayağını kırdığını hanımına söylemiş.Hanımı da bu olayı hizmetçiye söylemiş ve söz böylece yayılmış. Düşmanın casusları ko
Oğuz yurdunda Uşun Koca denilen, hatırlı bir kişi varmış. Uşun Koca’nın iki de oğlu varmış. Büyük oğlu Egrek yiğit bir delikanlı imiş.Zaman zaman Bayındır Hanın sohbetine katılırmış. Diğer beyler, bu duruma kızarak,“Buradaki bütün beyler, oturdukları yeri hak etmiş kişilerdir. Peki sen ne yaptın?” demişler.Bu söz üzerine Egrek, aç, yoksul kişileri doyurmuş, giydi
Dede Korkut Masallar: Bayındır Han’ın veziri Kazılık Koca iyi bir askermiş. Bir gün, emrindeki askerlerle Düzmürd Kalesi’ne akında bulunmuş.Kalenin beyi çok kuvvetli bir adammış. Elinde, savaş aleti olarak kullandığı çok ağır bir gürz varmış.Savaş başlamış. Kalenin beyi, teke tek savaşmak için adam isteyince, karşısında Kazılık Koca çıkmış. Düşman bey
Aç gözlü bir dilenci, mübarek bir zattan ısrarla para istedi. O zatın o gün için ona verecek herhangi bir şeyi yoktu. Kemeri de, cebi de bomboştu. Halbuki, eğer parası olsaydı, onun yüzüne altın saçacak kadar cömert biriydi.O çirkin huylu dilenci, o mübarek zattan bir şey koparamayınca, suratını asarak yanından uzaklaştı. Bir yandan da söyleniyordu. Çarşıya geldi
Akşam olmak üzereydi. Annemin yokluğuyla başlayan gün biraz sonra bitecek. İyi ki büyük teyze var. O yanımda olduğu için kendimi yalnız hissetmedim. Aslında bana çok şey de öğretmiş oldu.Acaba büyük teyze kaç yaşındadır? Sormak hiç aklıma gelmemişti ama çok büyük olması gerekir. Suratı kırış kırış, ama yine de seviyorum onu. Namaz kılarken örttüğü beyaz başörtüsü