Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bir gün, ihlâsla söylenmiş bir kelime-i şehâdetin, âhirette mü’minin terâzisinin sağ kefesini nasıl yükselteceğini şöyle anlatmışlardır:‘Azîz ve Celîl olan Allah Teâlâ kıyâmet günü, ümmetimden bir adamı halkın içerisinden alır ve onun için doksan dokuz adet büyük defter açar. Her defter, gözün alabildiği kadar büyüktür.
Fatma hanım, sırtına ekin destesini aldı ve düşünceyle ilerlemeye başladı. Birden kayınvâlidesinin sesiyle kendine geldi:– Kız Fatma çabuk buraya gel. Sarı inek doğuruyor, yardım et!..Can havliyle sırtındaki destesini indirdi ve ahıra koştu.– Aman Yâ Rabbi… Hayvan da olsa, ne kadar acı çekiyordu.Fatma hanım, kayınvâlidesiyle birlikte hayvanın doğum ya
Musa aleyhisselam zamanında bir adam vefat etti. Bu adam çevre halkı tarafından fasık, günahkâr bir kişi olarak bilinirdi.O sebeple insanlar onu yıkamadan, kefenlemeden, cenaze namazını kılmadan, elleriyle bile değil, ayaklarıyla iteleye iteleye çöplüğe attılar.Allah-u Zülcelal Musa aleyhisselama şöyle vahyetti:– “Filan yerde, benim bir Evliyam vefat etti. Git
Kibir ve gurur, küçük insanların sığındıkları daracık bir alandır. Kibirli insanların en yakınları dahi, onları sevmez ve görmek bile istemezler.(Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir.) [Müslim]Kibir, kötü huydur, haramdır. Allahü Teâlâyı unutmanın alametidir. Kibirli olan, salih insan olamaz. Kibirli değilim diyen, kibirlidir. Kibir her iyiliğe
Bundan çok uzun yıllar önce, zamanın birinde insanlar bir kaç yıl boyunca yoğun kıtlığa maruz kalmıştı. Öyle ki pek çok aile bir kuru ekmeğe muhtaç kalmışlardı.İşte o sıralarda bir tek çocuğuyla yaşayan bir kadıncağız bir gün evinde, tam bir iki lokmalık kuru ekmeğini ağzına atacağı esnada kendinden daha muhtaç birisi kapısını çaldı. !!“Ne olursunuz” “Açl