Küçük bir karınca, bir gün bir kalemin kağıdın üzerinde hareket ettiğini, çok güzel resimler çizdiğini görür. Başka bir karıncaya der ki:– Bir kalem, çok güzel ve şaşırtıcı resimler çiziyor.O karınca:– Bu, kalemin işi değildir, asıl çizen; onu hareket ettiren, o kalemi tutan parmakların işidir, der.Bunları duyan üçüncü karınca:– Onu çizen parmak
Sineğin biri, bir gün eşek idrarı içinde yüzen bir saman çöpünün üzerine kondu. Sinek mağrurane eşek idrarı içinde gemi sürmeye başladı. Ben denizcilik ve kaptanlık okudum, bu iş üzre çok düşündüm, çabaladım. Şu denize ve gemiye bir bakın! Nasıl gemi sürdüğümü görün! Diyordu. Gururundan yanına varılmıyordu.O, küçücük zihniyle büyük bir deryada gemi sürüyor, eşek
Günün birinde altmışlık ünlü bir ressam, lokantaya girer. Cebinde beş parası yoktur ama bu durumuna hiç aldırmadan lokantacıya bir teklifte bulunur.Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler. Lokantacı bu teklife şaşırsada kabul eder ve ressam da güzelce karnını doyurur.Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizip masaya bırakır. Lo
Bundan uzun yıllar önce Hindistan da, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare varmış.Günün birinde büyücünün biri bu fare için çok üzülmüş ve onu bir kediye dönüştürmüş.Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlamış.Bu durumu gören büyücü bu defa da onu bir kaplana dönüştürmüş. Kaplan olan fare, sevineceği
Eğitici Hikayeler: Genç Macar Sanatçı Arpad Sebesy zengin insan milyoner Elmer Kelen’in portresini yapmak için görevlendirilmişti. Görev gerçekten çok zordu, çünkü Kelen sadece üç kısa poz vermeye razı olmuştu. Sonuçta, Sebesy portrenin çoğunu ezberden yapmak zorunda kalmıştı.Kısıtlamalara rağmen, Sebesy yaptığı portrenin Kelen’e yeterince benzediği k