Günün birinde Aristo ders sırasında öğrencilerinden birine bir konuyu ayrıntılarıyla anlattıktan sonra şöyle dedi:“Anladın mı?”“Evet” dedi öğrencisi.Aristo bunun üzerine: “Ama ben senden anladığına dair bir işaret göremiyorum.” der.Öğrencisi : “ O işaret nedir?” diye sorduğunda..Aristo öğrencisine cevaben;“Güleryüz. Anlamış olsaydın sevinirdin.” dedi.
Günün birinde bir lise öğretmeni derste öğrencilerine ertesi gün için; “Yarın hepiniz gelirken birer plastik torba ve beşer kilo patates getirin!” der.Ertesi sabah öğrenciler hepside patetesleri getirmiş sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.Öğretmenleri:“Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz her kişi için elinize bir patates alın, o kişinin
Günün birinde küçük bir çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu:“Büyükbaba, bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun? Acaba benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı?Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle cevap verdi:”Doğru bildin, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha
Eski zamanlarda bir gün bir felsefe okulu, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu.Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti.Günün birinde okula bir yabancı geldi. Yabancı, kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, o yüzden kapıda herhangi bir tokmak veya zil bulunmuyordu.Bir mü
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı.Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk,