— SOS! SOS! Nokta, hat(çizgi), hat, hat, nokta nokta, nokta, hat. SOS! Tat, tââ… tat, tat, tââ… tat… SOS! Hat, hat, nokta, hat, nokta. SOS!Telsiz Unkapanı şilebinden geliyordu. En yakın liman başkanlığının telsizcisi, Unkapanı şilebine morsla sormuştu:— Ne var?Gelen cevap kısaydı:— Adalar Denizi, sıfır sıfır üç derece kuzey, sıfır sıfır bir dere
Büyük teyze mutfağa giderken ben de balkon kapısını açtım. Balkonumuz sokağa bakıyor. Bazen annemle burada oturur, sokaktan gelip geçenleri izleriz. Bahçede oynarken annemin balkona çıktığını görürsem bana bir şeyler söyleyeceğini anlardım. Balkonun altına gelirdim.Büyük teyze elindeki tepside iki bardak şerbet ile balkona geldi. Yan yana duran iki tabureye oturd
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bundan çok eski bir orman varmış. Bu ormanın kenarından bir tren yolu geçermiş. Her gün bir tren kasabadan şehire giderken bu ormanın yanından geçer gidermiş. Ormandaki bütün hayvanlar bu treni çok severlermiş. Tren ormanın kenarına gelince düdüğünü öttürür sanki onlara geldiğini haber verirmiş:Düüüüüütt!..İşte tam o zamand
Bir varmış bir yokmuş, masal bu ya, zamanın birinde çok sevimli bir ülke varmış. Bu ülkenin halkının çoğu mutlu ve güleryüzlü insanlarmış. Çoğu zaman birbirleri ile şakalaşırlar, kahkahalarla gülermişler. Bu neşeli insanların sokaklarda, caddelerde yürümeleri bambaşka bir güzellik sergiliyormuş. Sokaklarda kadınlı, erkekli uyum içinde yürürmüşler. Erkeklerin etra
“Dünyanın En Parlak Yıldızı” “Güneş de kendisi için belirlenmiş bir kanunla, yörüngesinde akar, gider…”Yasin Sûresi, 38. ayetMilattan önce 462 senesinde, Atina yakınlarına bir göktaşı düştü. Gökyüzünde parlak bir iz bırakarak gürültüyle yere çakılan bu ateş topunun düşüşünü, pek çok Atinalı ile birlikte Anaksagoras da korku ve heyecan ile izledi̷