Geceleyin bir sokakta dolaşmaya çıkarız da, adamın biri uzakta boy göstererek – çünkü önümüzde sokak bayır yukarı çıkmaktadır ve ayrıca dolunay vardır – karşıdan koşup bize doğru yaklaşırsa, ister zayıf ve pejmürde kılıklı biri olsun, isterse ardı sıra seğirten biri yakalayın diye bağırsın, onu tutmaya kalkmaz, koşarak yoluna devam etmesine karşı durm
Sonbaharın vahşi, fırtınalı günleri telefonumuzu bozdu. Bu da oldukça can sıkıcı olaylara yol açtı.Bir pazar sabahı odamda «Şerlok Holmes»i okuduğum sırada telefon çaldı.— Allo! dediBir erkek sesi:— Amalie’yle konuşabilir miyim? dedi.Evde Amalle adında kimse yoktu. Bu durumda verilmesi gereken en doğru karşılığı verdim:— Hayır, Amelie’yle konuşamazsınız.Erk
Harry Alis’e; Köylülerle karıları, Goderville’in çevresindeki bütün yollardan kasabaya doğru geliyorlardı. Çünkü pazar vardı. Erkekler yorucu işlerle, sol omzu kaldırtıp beli çarpıtan saban tutmayla, duruş sağlam olsun diye dizleri birbirinden ayırtan buğday biçmeyle, köyün bütün ağır aksak ve yorucu işleriyle biçimlerini yitirmiş, uzun ve eğri bacakl
— Ah, azizim, şu kadınlar ne acâip mahlûklar!— Neden söyleyorsun böyle?— Bana çok fena oyun oynadılar da.— Sana mı?— Evet, bana.— Kadınlar mı yoksa kadın mı?— İki kadın.— İki kadın da aynı zamanda mı?— Evet.— Ne yaptılar?İki genç adam, bulvarın büyük bir kahvehanesi önünde oturmuşlar, su karıştırılmış likörlerden, bir suluboya kutusunun bütün renk çeşitleriyle ya
Metr Simon Labrument’nin Madmazel Jeanne Cordi-er ile evlenmesine hiç kimse hayret etmemişti. Metr Leb-rument, metr Papillon’un noterlik dairesini satın almıştı ki, bu satın alma bedelini ödemek için paraya lüzum oluyor ve Madmazed Jeanne Cordier’nin de banknot vehamiline muharrer esham olarak üç yüz bin franklık bir serveti bulunuyordu. Metr Le