Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki en güzel masallara en güvenli masallara ve masal arşivlerine sitemizden ulaşabilirsiniz.Masallar çoğunlukla yaşanmamış, yaşanması imkânsız bazı olaylara bağlı olabileceği gibi, yaşanmış ancak sonradan anlatıla anlatıla olağanüstülüklere bürünmüş bir sözlü edebiyat ürünü olarak ifade edilirler.Masal, genellikle halkın yarattığı
Tanzimat’tan itibaren edebiyatımızda kendine bir yer edinmeye çalışan hikaye, uzun süre tartışmaların odağında yer alır. Başlangıçta bağımsız bir tür olup olmadığı bu tartışmaların temelini oluşturur. Roman yazarları için ön çalışma olarak değerlendirilen hikaye, ancak Ömer Seyfettin ile birlikte Türk edebiyatında yerini sağlamlaştırır.1940’lı yıllara gelindiğind
Efsane Nedir?Efsanelerin ÖzellikleriEfsane TürleriTürk Edebiyatında EfsaneEfsane-Masal İlişkileriEfsane-Destan İlişkileri“Efsane” kelimesi TDK Türkçe Sözlük’te; 1. ed. Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence. 2. mec. Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb. şeklinde tarif edilmişti
Adaletiyle ünlü Acem şahlarından Feridun’un kıymetli bir veziri vardı. Zeki, ileriyi gören, akıllı bir adamdı. Her şeyden önce Allah rızasını gözetir, sultanın emri sonra gelirdi. Bir sabah halktan biri hükümdarın huzuruna çıkarak:“Ey adaletli Sultanımız! Günlerin huzur içinde geçsin, Allah muradını versin!” diye dualar etti. Sonra da şöyle söyledi:
Bir varmış iki yokmuş, üç varmış beş yokmuş. Evvel zamanda Keloğlan’la anası varmış. Keloğlan küçükken çalışmayı sevmezmiş, büyüdükçe çalışmayı sevmemeye devam etmiş. Evde yatar uyurmuş, tarlaya gitse uyurmuş. Bir gün anası Keloğlan’a kızmış: ” Oğlum, on koyunumuz var, bari onları götür otlasınlar. Bir işe yara. ” demiş.Bunun üzerine Keloğ