Bir öğrenci güreş sanatını öğrenmek için çok tanınmış bir güreş şampiyonuna gitmiş.Yıllarca büyük bir istekle ve hayran olunacak şekilde çalışmış. Bir gün ustasına sormuş:“Bana öğreteceğin başka bir şey kaldı mı?”Usta da:“Bugün öğretebileceğim her şeyi öğrendin.” demiş.Bu sözler genç güreşçiyi çok gururlandırmış ve hocasının yanından ayrılıp kendi yoluna gitmiş.Ü
İsmail Fakirullah “Rahmetullahi Aleyh” hazretleri, çocuk yaşta olan bir öğrencisin çeşmeye, su getirmeye gönderir. Çocuk oraya gider; ancak ir de ne görsün, arkadaşları oyun oynuyor. Testiyi bırakır, başlar onlarla koşup oynamaya.Aradan iki saat geçer, çocuk birden su getireceğini hatırlar, “eyvah, yandım” deyip, alır testiyi, gider suyu doldurur geli
Aşığın biri sevgilisini evine gider, kapıyı çalar.Sevgili: kim o? Der. Aşık: benim. Sevgili: var git, daha aşkta ham ve pişmemişlerin bu haneye girme zamanı gelmemiştir. Sen hamsın, aşk ateşinde yanman gerekir ki pişip olgunlaşasın, der.Aşık çaresiz geri döndü. Bir yıl sevgiliden uzak olma ve ayrılık ateşinde yandı. Bir yılın sonunda yeniden sevgilinin evine geld
Hz. Musa yolda Tanrıyla konuşan bir çoban gördü. Çoban:Ey yüce Tanrı! Nerdesin? Senin hizmetçin olayım, ayakkabılarını temizleyim. Saçlarını tarayayım, elbiselerini temizleyeyim, sineklerini öldüreyim. Sana süt hazırlayayım, ellerini öpeyim, ayaklarını mesh edeyim, yatağını temizleyeyim, söyle nerdesin? Bütün keçilerim sana feda olsun, bütün bu dağların yankısı s
Halkı hiç fil görmeyen bir şehir vardı. Günün birinde Hindistan’dan bir fil getirdiler, karanlık bir yere koydular. Halkı seyre davet ettiler. Halk, karanlıkta fili göremiyordu. Çaresiz kaldılar, elleriyle dokunup yokladılar. Birinin eli filin hortumuna dokundu. Dedi ki:“Fil büyük bir hortumdur. “Bir diğeri eliyle filin kulağını tuttu. O da:“Fil